Çarlık Rusyası tarafından anayurtlarından sürgün edilen Çerkeslerin, Osmanlı Devleti topraklarına göç etmesi ilk olarak 1850'li yıllarda başlamıştı. Bugün 'Büyük Çerkes Sürgünü' diye adlandırılan en büyük göç dalgası ise 1864 tarihinde gerçekleşti. Çerkesler tarihin bilinen en eski zamanlarından beri Kafkasya'nın kuzeybatısında yaşayan yerli halklardan biridir. Çerkes tanımı geniş anlamda bütün Kuzey Kafkasya halkları için kullanılırken dar anlamda Adıge ve Abaza, daha dar anlamda ise Adıgeler için kullanılmaktadır. Sürgün yıllarında 1 milyondan fazla Çerkes o günkü Osmanlı topraklarına göç etmişti. Çerkesler Osmanlı topraklarına deniz yoluyla göç etti ve Kafkasya'da gerçekleşen bu sürgün en büyük soykırımlardan biri olarak tarih kitaplarındaki yerini aldı. Sürgün esnasında birçok Çerkes, açlık, susuzluk, hastalık ve çeşitli deniz kazaları nedeniyle yaşamını yitirdi. Gemilerde ölen Çerkeslerin başka çare olmadığı için Karadeniz sularına atıldıkları ve Sürgünü yaşayan Çerkeslerin yıllarca balık dahi yemedikleri bilinmektedir. Büyük Sürgün'den 65 yıl sonra bilimsel bir çalışma için Adıge'ye giden Gürcü tarihçi Simon Canaşia'nın karşılaştığı 91 yaşındaki bir ihtiyarın anlattıkları, geçmişte yaşanan acının mahiyeti açısından kanıt niteliği taşımaktadır. Adıge'de genelde Şapsığların yaşadığı bir bölgede yaşayan bu ihtiyar, tanıklık ettiği Büyük Sürgün'le ilgili şunları söylemişti: 'Deniz kenarında yedi yıl boyunca duran insan kemikleri vardı. Kargalar erkek sakallarından ve kadın saçlarından yuvalarını kurarlardı.' 'Deniz yedi yıl boyunca insan kafataslarını kıyıya atmayı sürdürdü. Benim orada gördüklerimi düşmanımın bile görmesini istemem.' Bugün Türkiye topraklarında yaşayan Çerkeslerin nüfusu hala Kafkasya'da yaşayan soydaşlarının nüfusundan daha fazladır. Bu açıdan bakıldığında Çarlık Rusyası'nın asimilasyon ve yok etme politikasının bir anlamda istenilen sonucu verdiği söylenilebilir. Fakat Çerkesler tarihe bir kara leke olarak düşen Büyük Sürgün'ü unutmamakta ve unutturmamak adına da mücadelelerini sürdürmeye devam etmekteler. Bu sebeple birçok ülkeye dağılmış olan Çerkesler, özellikle 21 Mayıs tarihinde olmak üzere çeşitli etkinlikler ve eylemler düzenliyorlar.