Mersin Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (MESİAD) Erhan Deniz Konferans Salonunda düzenlenen panel Çukurova SİFED Başkanı Berman Mantı, MEP Başkanı Servet Özkaya, sivil toplum kuruluşları başkanları ve temsilcileri, MESİAD önceki dönem başkanları, kurucular, üyeler ve çok sayıda davetli katıldı. Açılış konuşmasını yapan Mersin Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği Başkanı Adnan Gündoğdu, "Bölgesel gelişmeler, ülkemizdeki sanayici ve iş insanları için hem fırsatlar hem de riskler barındırmaktadır. Özellikle yakın coğrafyamızdaki siyasi, ekonomik ve ticari değişiklikler, Türkiye ekonomisini doğrudan etkileyebilecek potansiyele sahiptir. Bu gelişmelerin sanayici ve iş insanlarımız üzerindeki olası etkileri önem arz etmektedir. İş dünyasının ülkemize ve dünyaya olan katkısını artırabilecek en önemli strateji, siyasi, idari ve küresel gelişmeleri doğru analiz ederek iş dünyasına yön vermektir. Bu bağlamda, bizlere kıymetli bilgilerini sunan MESİAD Fahri Üyemiz ve Çağ Üniversitesi Rektör Yardımcımız Sayın Prof. Dr. Murat Koç'a teşekkürlerimi sunuyorum. Bu vesileyle, 5. Organize Sanayi Bölgesi (OSB) için anlaşmaların tamamlanmak üzere olduğunu ve çok yakında taleplerin alınmaya başlanacağını duyurmaktan mutluluk duyarım. Bu projenin hayata geçmesine öncülük eden Mersin Milletvekilimiz Sayın Ali Kıratlı, Mersin Valimiz Sayın Ali Hamza Pehlivan ve MTOSB Başkanımız Sayın Sabri Tekli'ye, MESİAD ve Mersin adına şükranlarımı sunuyorum" dedi.
'Bölgesel Gelişmeler ve Türkiye' başlıklı sunumunda dünyadaki yeni güç yapılanmasın, bunun nasıl şekillendiğini ve bu yapılanmada neler olduğunu anlatan Çağ Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Koç, dünyada farklı beklentilerin ve değişimlerin oluşacağı 2040 yılının projeksiyonuna ilişkin bilgiler sundu. Koç, "Eskisi gibi değil tek kutup çift kutupta değil asimetrik bir dünya içerisinde çok kutuplara doğru giden bir noktada duruyoruz. Küresel güç boşlukları oluştu. Her güç boşluğun içerisinde savaşlar var. Bu savaşların da ilgili uzantılarını görüyoruz. Bizi etkiliyor. Bütün ülkesinden kaçan insanlar bize gelmiyor ama önemli derecede ülkemiz bir çekim merkezi halini aldı. Bunun sonuçlarını da görüyoruz. Var olan hakim güç şu anda Amerika Birleşik Devletleri olarak gözüküyor ve yanlarında da Avrupa Birliği gibi bir unsur var. Ulus üstü bir yapılanma var. Ne kadar bağımsızdır? Ne kadar bir şeylere tabidir o tartışılır. İkisinin şu anda az çok ortaya koyduğu genel yaklaşım öncelikle Çin'in çevrelenmesi, ikincisi Rusya'nın durdurulması ve üçüncüsü Avrupa Birliğinin kontrol edilmesi. Küresel güç geçiş alanında sadece hakim gücün stratejisi yok. Başka diğer güçler var. Bunun başında Çin'in çektiği Rusya'nın desteklediği ve ekonomik anlamda öncelikle öne çıkan Brezilya, Meksika gibi ya da bununla bağlantılı olarak Hindistan gibi ya da Güney Asya'daki yeni ortaya çıkan güçler gibi ülkelerin de aynı zamanda bazı stratejiler benimsediklerini en azından bu konuda mutabık kaldıklarını uygulamadan görüyoruz. Yeni ekonomik vektörler oluşturmak, yeni ekonomik alanlara ulaşmak, yeni tüketim modellerine ulaşmak ve yeni güvenlik alanları yaratmak stratejilerinden bazılarıdır." dedi. Panele iş dünyası ve STK temsilcileri yoğun ilgi gösterdi.
