Mevzuat : 5393 sayılı Belediye Kanununun, 38 inci maddesinde "Belediye başkanının görev ve yetkileri şunlardır:
a) Belediye teşkilâtının en üst amiri olarak belediye teşkilâtını sevk ve idare etmek, belediyenin hak ve menfaatlerini korumak…" hükmü, 49 uncu maddesinde, "Belediye ve bağlı kuruluşlarında, norm kadroya uygun olarak
çevre, sağlık, veterinerlik, teknik, hukuk, ekonomi, bilişim ve iletişim, plânlama, araştırma ve geliştirme, eğitim ve danışmanlık alanlarında avukat, mimar, mühendis, şehir ve bölge plâncısı, çözümleyici ve programcı, tabip, uzman tabip, ebe, hemşire, veteriner, kimyager, teknisyen ve tekniker gibi uzman ve teknik personel yıllık sözleşme ile çalıştırılabilir. Sözleşmeli personel eliyle yürütülen hizmetlere ilişkin boş kadrolara ayrıca atama yapılamaz. Bu personelin, yürütecekleri hizmetler için ihdas edilmiş kadro unvanının gerektirdiği nitelikleri taşımaları şarttır. Bu fıkra uyarınca sözleşmeli olarak istihdam edileceklere ödenecek net ücret, söz konusu kadro unvanı için birinci derecenin birinci kademesi esas alınmak suretiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre tespit edilecek her türlü ödemeler toplamının net tutarının yüzde 25 fazlasını geçmemek üzere belediye meclisi kararıyla belirlenir. Genel hükümlere göre birinci dereceden kadro ihdas edilemeyen kadro unvanları için ise o kadro unvanından ihdası yapılmış en yüksek kadro derecesinin birinci kademesi esas alınır ve yapılacak ödemenin azami
tutarı yukarıda belirtilen usûle göre tespit olunur. Bu fıkra hükümlerine göre çalıştırılacak personel için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı unvanlar itibarıyla sınırlama getirebilir...
Üçüncü ve dördüncü fıkra hükümleri uyarınca çalıştırılacak personele her ne ad altında olursa olsun sözleşme ücreti dışında herhangi bir ödeme yapılmaz ve ücret mahiyetinde aynî ya da nakdî menfaat temin edilmez. Bu personel hakkında bu Kanunla düzenlenmeyen hususlarda vize şartı aranmaksızın 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (B) fıkrasına göre istihdam edilenler hakkındaki hükümler uygulanır…" hükmü,
657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 4/B maddesinde, "…Sözleşmeli personel seçiminde uygulanacak sınav ile istisnaları, bunlara ödenebilecek ücretlerin üst sınırları ile verilecek iş sonu tazminatı miktarı, kullandırılacak izinler, pozisyon unvan ve nitelikleri, sözleşme hükümlerine uyulmaması hallerindeki müeyyideler, sözleşme fesih halleri, pozisyonların iptali, istihdamına dair hususlar ile sözleşme esas ve usulleri Cumhurbaşkanınca belirlenir. Bu şekilde istihdam edilenler, hizmet sözleşmesi esaslarına aykırı hareket etmesi nedeniyle kurumlarınca Son yıllarda sözleşmeli personel uygulaması hızla yaygınlaşmıştır. Aynı çalışma ortamında
benzer işleri yapan kadrolu personel ile sözleşmeli personel yan yana çalışmaktadır.
Örneğin "Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak" fiilini işleyen memur uyarılırken benzer bir fiili işleyen sözleşmeli personelin uyarılmaması, "Göreve sarhoş gelmek, görev yerinde alkollü içki içmek" fiilini işleyen memurun kademe ilerlemesi durdurulurken aynı fiili işleyen sözleşmeli personelin cezasız kalması, "İdeolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükün ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak" fiilini işleyen memurun görevine son verilirken aynı fiili
işleyen sözleşmeli personelin cezasız bırakılması çalışma ortamında kaosa yol açacağı gibi yönetilemez bir sisteme kapı aralayacaktır.
Nitekim 657 sayılı Kanunun 124 üncü maddesinde geçen, "Kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacı ile kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve yönetmeliklerin Devlet memuru olarak emrettiği ödevleri yurt içinde veya dışında yerine getirmeyenlere, uyulmasını zorunlu kıldığı hususları yapmayanlara, yasakladığı işleri yapanlara durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre 125 inci maddede sıralanan disiplin cezalarından birisi verilir." hükmü bu açıklamayı desteklemektedir. Yönetici düzeyinde sözleşmeli personel bulunmadığına göre, aynı ortamda hem sözleşmeli personel hem de kadrolu personel çalıştıran yönetici düzeyindeki personelin, madde metnindeki zorunlulukları her statüdeki personeli kapsayacak şekilde uygulaması gerekmektedir.
c) Sözleşmeli personele disiplin-ceza uygulamasın nasıl olması gerektiği Bilindiği üzere 657 sayılı Devlet Memurları Kanunda disiplin suç ve cezalarına ilişkin düzenlemeler bulunmakla birlikte, soruşturma açılmasından cezanın verilmesine kadarki sürece ilişkin tüm usulleri düzenleyen bir düzenleme bulunmamaktadır. Oluşan bu boşluk yüksek yargı mercilerinin kararları ile doldurulmaktadır. Mezkur Esasların ek 6 ncı maddesindeki "ç) Hizmet sözleşmesinde belirtilen koşullara uymaması nedeniyle bağlı bulundukları yöneticileri tarafından yazılı olarak uyarılmasına rağmen söz konusu koşullara uymama halinin tekrarlanması," hükmü Danıştay Onikinci Dairesinin 10/12/2014 tarihli ve E:2011/6048, K:2014/8538 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Mezkur Kararda şu ifadeler yer verilmiştir, "Uyuşmazlık konusu düzenlemede; personelin hizmet sözleşmesinde belirtilen koşullara uymaması nedeniyle bağlı bulundukları yöneticileri tarafından yazılı olarak uyarılmasına rağmen söz konusu koşullara uymama halinin tekrarlanması halinde ilgilinin sözleşmesinin idare tarafından tek taraflı olarak feshedileceği düzenlenmiş ise de; sözleşmede belirtilen koşullar arasında -fiil ve hallerin ağırlığı yönündenherhangi bir ayrım yapılmadan tüm ihlal hallerinin sözleşme feshi nedeni olarak düzenlenmesi (ölçülülük); isnat olunacak sözleşme ihlali halinin tespiti için soruşturma yapılması, savunma
alınması, birden farklı kişinin sürece katılmasının sağlanması gibi herhangi bir filtre sistemi öngörülmeden sözleşme feshinin personelin bağlı olduğu yönetici tarafından uyarılmasına bağlanması (objektiflik); yöneticilere tanınan yetkinin aynı ve benzer olay ve durumlarda, aynı doğrultuda ve aynı işlemleri ortaya koyacak şekilde kullanılmasını sağlayacak ölçütler içermemesi (nesnellik-eşitlik), uyarıya rağmen koşullara uymama halinin aynı nitelikte eylem
için mi, yoksa farklı nitelikte eylem için mi düzenlendiğinin tereddütsüz ortaya konulamaması olması; bir diğer ifade ile dava konusu düzenlemenin idarenin genel, eşit ve objektif işlem tesis etme yükümlülüğünden uzaklaşmasına yol açabilecek nitelikte olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu düzenlemede hukuka ve hakkaniyete uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
"Sözleşmeli personele ilişkin disiplin-ceza uygulamasına ilişkin olarak yüksek mahkemelerce verilen diğer kararların incelenmesinden de soruşturma açılmasının gerekliliği (Danıştay 12. Daire, E:2009/3222 K:2011/4315, T:21/09/2011), somut bir gerekçenin ortaya konulması (Danıştay 12. Daire, E:2010/6880, K:2011/394, T:31/01/2011) hususları açıkça vurgulanmıştır. Danıştay bir başka kararında ise ilgili hakkındaki bilgi ve belgelerin yeterli olduğunda soruşturma yapılmasına bile gerek görmemiştir (Danıştay 12. Daire, E:2009/5547, K:2009/5193, T:07/10/2009). Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde,
-5393 sayılı Kanun kapsamında istihdam edilen sözleşmeli personelin "sözleşmenin fesih halinin ortaya çıkartılması açısından" disiplin/ceza uygulamasının yapılmasına engel bir hususun bulunmadığı,
-Bu uygulama yapılırken; soruşturma açılması, soruşturmanın gizliliği, somut bilgi belge ortaya konulması, soruşturmayı yürüten ile nihai karar verici merciin birbirinden ayrılması, soruşturmacının uzmanlığı, savunma alma, fiil ve hallerin ağırlık derecesinin dikkate alınması, savunma hakkı, itiraz gibi yüksek yargı mercilerince sıkça vurgulanan hususlara dikkat edilmesi gerektiği,
-Fiil ve hallerin ağırlık derecesinin tespitinde ise 657 sayılı Kanunun 125 inci maddesinden yararlanılabileceği, - Fiil ve hallerin sözleşmeli personelin uyarılmasını gerektirdiği durumlarda bu uyarının yazılı
olarak sözleşmelerinde bağlı oldukları belirtilen amirlerince de yapılabileceği,
-Yazılı olarak uyarılmasına rağmen aynı veya benzer fiil ve eylemleri işlemeye devam eden personelin ise bu durumunun kamu hizmetinin yürütülmesine engel teşkil ettiğinin yine yapılacak soruşturma sonucunda tespit edilmesi halinde sözleşmesinin feshedilebileceği değerlendirilmektedir.