657 Devlet Memurları Kanununun 56 ncı maddesinde "Adaylık süresi içinde temel ve hazırlayıcı eğitim ve staj devrelerinin her birinde başarısız olanlarla adaylık süresi içinde hal ve hareketlerinde memuriyetle bağdaşmıyacak durumları, göreve devamsızlıkları tespit edilenlerin disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile ilişkileri kesilir…" hükmü, 57 nci maddesinde ise "Adaylık süresi içinde aylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası almış olanların disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile ilişikleri kesilir. İlişikleri kesilenler ilgili kurumlarca derhâl ......bildirilir." hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan, mezkur Kanunun 124 üncü maddesinin ikinci fıkrasında "Kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacı ile kanunların, tüzüklerin ve yönetmeliklerin Devlet memuru olarak emrettiği ödevleri yurt içinde veya dışında yerine getirmeyenlere, uyulmasını zorunlu kıldığı hususları yapmayanlara, yasakladığı işleri yapanlara durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre 125 inci maddede sıralanan disiplin cezalarından birisi verilir." hükmüne yer verilmiş, 127 nci maddesinde ise disiplin soruşturması açma ve ceza verme yetkisine ilişkin zamanaşımı süreleri düzenlenmiştir. Bu çerçevede, memuriyet statüsü herhangi bir nedenle sona erse dahi, memuriyetin devam ettiği sırada işlenen fiillere yönelik olarak zamanaşımı süreleri içinde disiplin soruşturmalarının açılarak tekemmül ettirilmesi gerekmektedir.
Nitekim Danıştay 3. Dairesinin 27.01.1977 tarihli ve E.1977/47, K.1977/42 sayılı Kararında; "Bir memurun memuriyet statüsü devam ederken bir disiplin suçu işlemesi hâlinde, bu suçla ilgili belgelerin sicil dosyasında bulunması gereklidir. Zira suç, memur iken işlenmiştir. Soruşturma sırasında herhangi bir nedenle o kişinin memuriyetten ayrılması, suçu işlediği andaki illiyet rabıtasını ortadan kaldırmayacağı gibi, artık o kişinin memuriyet sıfatı kalmadığı gerekçesiyle, her suça işlendiği andaki fiili ve hukuki duruma göre, yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri çerçevesinde ceza verilmesi gerektiği yolundaki hukuk kuralının uygulanmasını da önleyemez" hükmüne varılarak, memuriyet ile bağı bulunmayan ancak memur iken disipline aykırı bir fiil işleyen kişiler hakkındaki disiplin soruşturmasına devam edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Danıştay 10. Dairesinin bir Kararında ise, "Kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacını taşıyan disiplin cezaları, memuriyet statüsünde işlenen disiplin suçlarının karşılığıdır. Memuriyet statüsündeyken disiplin suçu işleyen kişinin, memuriyetle ilişiğinin kesilmesi, personel hukukuna göre disiplin cezası verilmesine engel teşkil etmez. Devlet memuru iken işlenen disiplin suçunun, ilgili, memuriyetle ilişiğini kesmiş olsa bile, her suça işlendiği andaki fiili ve hukuki duruma göre yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri çerçevesinde ceza verilmesi gerektiğine ilişkin hukuk kuralına göre cezalandırılması gerekir. Öte yandan memuriyetle ilişiği kesilen kişiye, memur statüsündeyken işlediği bir fiil nedeniyle verilen disiplin cezasının, cezanın niteliğine göre uygulama olanağı varsa uygulanması, yoksa disiplin cezasına ilişkin kararın o kişinin sicil dosyasında korunması gerekmektedir (1984/2480, K.1985/43)." açıklamasına yer verilerek disiplin cezasının imkânı varsa uygulanması gerektiği belirtilmiştir.
Öte yandan, Danıştay 12'nci Dairesinin 16.05.2018 tarihli ve 2016/8182E, 2018/2178K. sayılı kararında da; emekliliğin Devlet memurlarına tanınmış bir hak olduğu, memurun isteği üzerine emekliye ayrılmasının bu yöndeki iradesini yetkili makamlara iletmesi ve yasal şartların gerçekleştiğinin tespiti üzerine onaylanması ile gerçekleştiği, bu emeklilik onayı ile kesin ve yürütülmesi zorunlu bir idari işlemin ortaya çıktığı, 657 sayılı Kanun'un 98'inci maddesinin (ç) bendi uyarınca, emekliliğin devlet memurluğunu sona erdiren hallerden birisi olduğu, davacının Devlet memurluğunun bu hüküm uyarınca sona ermiş olduğundan memuriyet statüsüne sahip olmayan davacının görevine son verilmesine hukuken olanak bulunmadığı belirtilmiştir.
Yukarıda yer verilen hüküm açıklama ve mahkeme kararları çerçevesinde,
- Adaylık devresi içerisinde ilişiği kesilen personel hakkında devam eden başka soruşturmalar neticesinde aylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilmesi durumunda, ilgililerin hâlihazırda memur olmaması nedeniyle uygulanma imkanı bulunmayan cezaların ilgili personelin özlük dosyasında muhafaza edilmesi, söz konusu cezalara dayanarak Kurumunca 657 sayılı Kanunun 57 nci maddesinde göre mükerreren ilişik kesme işlemi tesis edilmesine gerek bulunmadığı,
- Aylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alarak 657 sayılı Kanunun 57 nci maddesine göre ilişiği kesilen personelin açtıkları idari davalar neticesinde söz konusu cezaların iptaline kararı verilmesi üzerine ilgililerin mahkeme kararının gereği olarak yeniden aday memurun başka disiplin soruşturmaları sonucunda aylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alması halinde ise sayılı Kanunun 56 veya 57 nci maddeleri gereğince adaylıkla ilişikleri kesilen personelin, memuriyetlerinin devam ettiği süre içerisinde işledikleri disipline aykırı fiillerin zamanaşımı süreleri geçmeden
- Memuriyet statüsü herhangi bir sebeple sona erse dahi (kamu görevinden çıkarılma, emekliye ayrılma gibi), memuriyet statüsünün devamı sırasında işlenen fiiller nedeniyle zamanaşımı süreleri geçmeden disiplin soruşturması açılmasının mümkün bulunduğu, soruşturma sonucunda disiplin cezası verilmesine karar verilebileceği, söz konusu disiplin cezalarının ilgiliye tebliğ edilmesi ve itiraz süreci sonunda kesinleşmesi üzerine ilgili personelin özlük dosyasında muhafaza edilerek yeniden kamu görevine atanmaları halinde uygulanması gerektiği değerlendirilmektedir.
Çalışanlar dikkat! O ödemeleri kimler alabilir? İşte 'Kısa çalışma ödeneği'ndeki bilinmeyenler!