Pandemi dönemine rağmen kayıtlı işçi sayısında artış sağlandığı açıklandı. TÜİK'in son verilerine göre Türkiye işgücü piyasasında istihdam edilenlerin yüzde 17,5'i tarım, yüzde 20,9'u sanayi, yüzde 4,9'u inşaat, yüzde 56,7'si ise hizmet sektöründe yer aldı.
PANDEMİ DÖNEMİNDE VATANDAŞA 29 MİLYAR 744 MİLYON LİRA DESTEK
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, "Sosyal Koruma Kalkanı" kapsamında 4.5 ay boyunca 29 milyar 744 milyon 49 bin 274 lira kaynak kullandı. Sosyal Koruma Kalkanı olarak adlandırılan destek programlarıyla doğrudan vatandaşlara 29 milyar 744 milyon lira destek sağlandı.
ZENGİN: 6 AYLIK SÜREÇTE SENDİKALARA ÜYE OLABİLECEK KAYITLI İŞÇİ SAYISI 394 BİN 854 ARTTI
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Görevlisi Tarkan Zengin; Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı her yıl Ocak ve Temmuz aylarında çalışma hayatına ilişkin istatistikler yayınladığını, söz konusu istatistiklerde hangi iş kolunda ne kadar işçi çalıştığı ve işçi sendikaların ne kadar üyesi olduğu gibi bilgiler yer aldığını söyledi.
Bu verilerin oluşmasında Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtları esas alındığını kaydeden Tarkan Zengin; "Bir başka anlatımla kayıtlı işçiler esas alınıyor. Bu çerçevede bakıldığında Resmi Gazete'de yayımlanan Ocak ve Temmuz 2020 verilerini değerlendirdiğimizde sendikalara üye olabilecek işçi sayısında artış gerçekleştiği görülmektedir. Buna göre Ocak 2020'de Toplam sendikalara üye olabilecek kayıtlı SGK'lı işçi sayısı 13.856.801 iken Temmuz 2020'de Toplam sendikalara üye olabilecek kayıtlı SGK'lı işçi sayısı 14.251.655'e çıkmıştır. 6 aylık süreçte sendikalara üye olabilecek kayıtlı işçi sayısı 394.854 kişi artmıştır" ifadelerini kullandı.
"GEZİ KALKIŞMASININ EKONOMİK YIKIM EKİBİ YENİDEN DEVREDE"
Tarkan Zengin; son günlerde doların yeniden yükselmesini de değerlendirdi. Zengin, Gezi kalkışmasının ekonomik yıkım ekibinin yeniden devrede olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Bugün Türkiye ekonomisiyle ilgili operasyonel yorumlar yapan gruplara baktığımızda bunların neredeyse tamamının Gezi kalkışmasına destek verenler olduğunu görürüz. Dertleri ülke ekonomisi değil. Ekonomi üzerinden bir operasyon yapıyorlar. Gezi'de dertleri 'ağaç' değildi. Yürüyüşte dertleri 'adalet' değildi. Bugün de dertleri 'ekonomi' değil. Dertleri ekonomik kaygılar olsa Gezi eylemlerinin ülke ekonomisine getirdiği yıkıma halen sahip çıkarlar mı?"
"GEZİ KALKIŞMASINDA FAİZLER YÜZDE 4.52'DEN YÜZDE 8.5'E YÜKSELDİ"
"Çünkü Mayıs 2013'te yüzde 4,52 ile Cumhuriyet tarihinin en dip seviyesini gören faizler, Gezi kalkışması sonrasında yüzde 8,5'e tırmandı. Gezi'den hemen 7 ay sonra 17/25 Aralık darbe girişimiyle faizler yüzde 11'e yükseldi. Faizler yükselince üretim yapanların ve yatırım yapma niyetinde olanların borçlanma maliyeti iki kattan daha fazla artınca yatırımlar azaldı. Bu durum ülkedeki işsizliğin artmasına da neden oldu. Gezi'nin ülkemiz ekonomisine doğrudan maliyeti 1,4 milyar dolar oldu."
"ŞİRKETLERİN PİYASA DEĞERİ YÜZDE 40 DEĞER KAYBETTİ"
Mayıs ayının sonunda Borsa İstanbul'da başlayan düşüş 3 ay boyunca devam etti. Şirketlerin toplam piyasa değeri 164 milyar lira gerileyerek, şirketlerin piyasa değeri ortalama yüzde 40 değer kaybetti. Gezi olayları öncesinde yüzde 6,13'e kadar gerileyen yıllık enflasyon, sonraki 3 ayda yüzde 8,88'e yükseldi. Haziran 2013 verilerine göre yüzde 8,9 seviyelerinde yatay bir seyir izleyen işsizlik, bir yıl içinde çiftli rakamlara ulaşarak yüzde 10,6 seviyelerine çıktı."
"Türkiye ekonomisinin 2002'de yakaladığı GSYH artış hızını, kişi başına düşen milli gelir artış hızını ise Gezi kalkışması azaltmıştır. Tablodan görüleceği üzeri Türkiye ekonomisinin 11 yıllık yükseliş süreci Gezi kalkışmasıyla beraber ekonomik ve sosyal göstergelerde düşüş meydana gelmiştir."