Soru: Aday memur olarak çalışmakta iken 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 108'inci maddesinin (B) bendi çerçevesinde doğuma binaen aylıksız izne ayrıldım. Aylıksız izinde geçirdiği söz konusu sürelerin adaylık süresinden sayılır mı?
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 54'üncü maddesinde, "Aday olarak atanmış Devlet memurunun adaylık süresi bir yıldan az iki yıldan çok olamaz ve bu süre içinde aday memurun başka kurumlara nakli yapılamaz." hükmüne yer verilmiş; söz konusu Kanunun 55'inci maddesinde, "Aday olarak atanan memurların önce bütün memurların ortak vasıfları ile ilgili temel eğitime, bilahare sınıfları ile ilgili hazırlayıcı eğitime ve staja tabi tutulmaları ve Devlet memuru olarak atanabilmeleri için başarılı olmaları şarttır. Temel eğitim ile hazırlayıcı eğitim aynı kurumda yapılır." hükmü düzenlenmiş; anılan Kanunun 56'ncı maddesinde, adaylık süresi içinde temel eğitim, hazırlayıcı eğitim ve staj devrelerinin her birinde başarısız olanlarla adaylık süresi içinde hal ve hareketlerinde memuriyetle bağdaşmayacak durumları, göreve devamsızlıkları tespit edilenlerin ilişiklerinin kesileceği hükme bağlanmış olup, adı geçen Kanunun 57'nci maddesinde adaylık süresi içinde aylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası almış olanların da ilişiklerinin kesileceği; 58'inci maddesinde ise, "Adaylık devresi içinde eğitimde başarılı olan adaylar disiplin amirlerinin teklifi atamaya yetkili amirin onayı ile onay tarihinden geçerli olmak üzere asli memurluğa atanırlar. Asli memurluğa geçme tarihi adaylık süresinin sonunu geçemez." hükmü getirilmiştir. Aynı Kanunun 108'inci maddesinin (B) bendinde de, "Doğum yapan memura, 104 üncü madde uyarınca verilen doğum sonrası analık izni süresinin bitiminden; eşi doğum yapan memura ise, doğum tarihinden itibaren istekleri üzerine yirmidört aya kadar aylıksız izin verilir." hükmü mevcuttur.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 55 ve 58'inci maddelerinde yer alan hükümlerden, aday memurların asli memurluğa atanabilmeleri için temel eğitim, hazırlayıcı eğitim ve staj sürecini başarıyla tamamlamalarının zorunlu olduğu anlaşılmakta olup, aynı Kanunun 54'üncü maddesinde ise adaylık süresinin bir yıldan az iki yıldan çok olamayacağı hükme bağlanmıştır. Ancak bahsedilen Kanunda adaylık süresinin nasıl hesaplanması gerektiğine ilişkin herhangi bir husus bulunmamaktadır. Adaylık süresinin, aday memurun göreve başladığı tarihten itibaren bir yıl ila iki yıl sonraki tarih olarak kabul edilmesi, adaylık süresi içinde bazı özel sebeplerden dolayı adaylık eğitimlerini alamayan ya da tamamlayamayan memurlar açısından mezkûr Kanunun 55 ve 58'inci maddelerinin yerine getirilememesine yol açacaktır. Kaldı ki, belirtilen Kanunun 56'ncı maddesinde yer alan, adaylık süresi içinde hal ve hareketlerinde memuriyetle bağdaşmayacak durumları, göreve devamsızlıkları tespit edilenlerin ilişiklerinin kesileceği; 57'nci maddesinde yer verilen, adaylık süresi içinde aylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası almış olanların ilişiklerinin kesileceğine ilişkin maddeler, adaylık süresinin aday memurun hal ve hareketlerinin değerlendirildiği bir süre olarak öngörüldüğünü göstermektedir.
SONUÇ
Bu itibarla, memurun kurumla ilişkisinin fiilen askıda olduğu ve herhangi bir şekilde eğitim verilmesinin ya da hal ve hareketlerinin değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı aylıksız izinde geçen sürelerin, adaylık süresinden sayılmaması gerektiği değerlendirilmektedir.