Devlet memurlarına aylıksız izin verilebilmesi için kanuni düzenleme gerekmekte olup, Devlet Memurlarının aylıksız izinleri kural olarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda düzenlenmekle birlikte özel kanunlarda da aylıksız izin düzenlenmeleri yer almaktadır.
657 sayılı Kanunun "Aylıksız izin" başlıklı 108 inci maddesinin "E" bendinde "Memura, yıllık izinde esas alınan süreler itibarıyla beş hizmet yılını tamamlamış olması ve isteği hâlinde? memuriyeti boyunca ve en fazla iki defada kullanılmak üzere, toplam bir yıla kadar aylıksız izin verilebilir…" hükmü ile idarenin takdir yetkisine bağlı olarak belirtilen şart ve usule uyulmak suretiyle memura toplamda bir yıla kadar aylıksız izin verilebileceği düzenlenmiştir. Aylıksız izin Devlet memurunun memuriyet sıfatını sona erdirmediği gibi memurun aylığı dışındaki hak ve yükümlülükleri de devam etmektedir. Nitekim 01.02.1988 tarih ve 4620/1 sayılı Sayıştay Genel Kurul Kararında aylıksız izinli olan Devlet memurunun memuriyet sıfatının devam ettiğini belirtmek suretiyle eş ile bakmaya mecbur olduğu ana, baba ve çocuklarının tedavi giderlerinin kurumunca ödenmesi yönünde karar vermiştir.
Diğer taraftan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun "Memurlar Türk Ticaret Kanununa göre (Tacir) veya (Esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz, ticari mümessil veya ticari vekil veya kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamazlar. (Görevli oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını temsilen alacakları görevler hariç). Memurlar, mesleki faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açamaz? gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir iş yerinde veya vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışamaz. Memurların üyesi oldukları yapı, kalkınma ve tüketim kooperatifleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulmuş yardım sandıklarının yönetim, denetim ve disiplin kurulları üyelikleri ile özel kanunlarda belirtilen görevler bu yasaklamanın dışındadır." hükmüne yer verilmek suretiyle memurların meslekî faaliyette bulunmak üzere gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir işyerinde veya vakıf üniversitelerinde çalışamayacakları? ancak özel kanunlarda belirtilen görevlerin bu yasaklamanın kapsamı dışında olduğu ifade edilmiştir.
27/04/2002 tarihli ve 24738 sayılı Resm, Gazete'de yayımlanan "Sözleşmeli Subay ve Astsubay Yönetmeliğinin "Ön Sözleşme Aylığı" Başlıklı 16 ıncı maddesinde ise "Sözleşmeli subay ve astsubay yetiştirilmek üzere ön sözleşme yapılanlardan? a) Sözleşmeli subay olarak yetiştirilecekler, 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununun ekinde yer alan EK-VI sayılı cetvelde asteğmenler için öngörülen dokuzuncu derecenin birinci kademe aylığı ile bu rütbenin karşılığı tazminat, yan ödeme ve sosyal amaçlı diğer yardım ve ödeneklerden, tayın bedeli hariç, aynen yararlandırılırlar." hükmüne yer verilmiş olup, söz konusu hükümle Subay Temel Askerlik ve Subaylık Anlayışı Kazandırma Eğitimine katılanlara aylık ödenmesi öngörülmüştür.
Bu itibarla; yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde? 657 sayılı Kanuna tabi hizmetli unvanında görev yapmakta iken Türk Silahlı Kuvvetlerine Dış Kaynaktan Subay Temini seçim aşamalarını geçen ve kayıt hakkı kazanan personelin aylıksız izin verilmek suretiyle Subay Temel Askerlik ve Subaylık Anlayışı Eğitimine katılabilmesi için konu hakkında özel kanuni düzenleme olması gerekmekte olup, 657 sayılı Kanunun mezkur 108 inci maddesinin "E" bendi uyarınca verilen aylıksız iznin memuriyet sıfatını sona erdirmediği gibi aylık dışındaki hak ve yükümlülüklerin de devam etmesi nedeniyle ilgilinin mezkur düzenleme kapsamında aylıksız izin verilmek suretiyle ön sözleşme yapılmasını ve aylık ile diğer sosyal amaçlı ödeneklerin verilmesini düzenleyerek açıkça istihdamını öngören Subay Temel Askerlik ve Subaylık Anlayışı Eğitimine katılmasının mümkün olamayacağı değerlendirilmektedir.