Danıştay'ın kararının özeti aşağıdadır.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İdari Dava Daireleri Kurulu
Esas No : 2015/2318
Karar No : 2017/1524
Özeti : Disiplin soruşturmalarında birden fazla soruşturmacı görevlendirilmesine hukuken bir engel bulunmamakla birlikte, soruşturmacıda aranan koşulların, görevlendirilen tüm soruşturmacılar yönünden sağlanması gerektiği. Birden fazla soruşturması tayin edilen durumlarda sadece biri yönünden koşulların varlığının yeterli olduğunun kabulünün, soruşturma yapma yetkisini haiz olmayan, kamu görevlisinin astı konumundaki soruşturmacının katılımıyla ortaya çıkacak soruşturma raporuna dayalı disiplin cezası verilmesi sonucunu doğurması nedeniyle, disiplin soruşturmalarının tarafsız ve objektif olarak gerçekleştirilmesi amacı ile bağdaşmadığı; bu durumda, davacı hakkında iddia edilen fiillerin sübuta erip ermediğinin, kadro ve unvan bakımından davacıdan daha üst ya da en azından aynı statüde bulunan soruşturmacılar tarafından usulüne uygun olarak yapılacak soruşturma sonucu ortaya konulması ve buna göre işlem tesis edilmesi gerekirken, görevlendirilen soruGturmacılardan birinin davacının astı konumunda olması karGısında onun da katılımıyla düzenlenen soruşturma raporuna dayanılarak verilen disiplin cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı hakkında.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay idari Dava Daireleri Kurulunca dosya incelendi, gereği görüşüldü: Disiplin cezaları, kamu hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesi bakımından kamu görevlilerinin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, memurların özlük hakları üzerinde doğrudan ve önemli sonuç doğurmaları sebebiyle sübjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi kamu görevinin gereği gibi sürdürülmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal öneme sahiptirler.
Bu bakımdan disiplin soruşturmalarının yapılmasında izlenecek yöntem, ceza verilecek fiiller ve ceza vermeye yetkili makam ve kurullar pozitif olarak mevzuatla belirlenmekte, doktrin ve yargısal içtihatlarla da konu ile ilgili disiplin hukuku ilkeleri oluşturulmaktadır.
Öte yandan disiplin soruşturmasını yapacak kişilerin kimler olacağı konusunda 657 sayılı Yasada açık hüküm olmamakla beraber, disiplin soruşturmalarının tarafsız ve objektif olarak gerçekleştirilebilmesi için, ilgili kamu personeli hakkında soruşturmacı olarak görevlendirilecek kişinin kadro ve unvan bakımından soruşturma yapılacak kişiden daha üst ya da en azından aynı statüde olması gerektiği Danıştay'ın yerleşmiş içtihadlarıyla kabul edilmiş bulunmaktadır.
Hazırlanan 07/06/2011 günlü inceleme raporu doğrultusunda verildiği; davacı hakkında inceleme yapan incelemecilerin birinin davacının astı konumunda, diğerinin ise davacıyla aynı konumda bulunduğu anlaşılmaktadır.
Disiplin soruşturmalarında birden fazla soruşturmacı görevlendirilmesine hukuken bir engel bulunmamakla birlikte, soruşturmacıda aranan koşulların, görevlendirilen tüm soruşturmacılar yönünden sağlanması gerektiği kuşkusuzdur. Birden fazla soruşturmacı tayin edilen durumlarda sadece biri yönünden koşulların varlığının yeterli olduğunun kabulü, soruşturma yapma yetkisini haiz olmayan, kamu görevlisinin astı konumundaki soruşturmacının katılımıyla ortaya çıkacak soruşturma raporuna dayalı disiplin cezası verilmesi sonucunu doğurur ki bu durum da disiplin soruşturmalarının tarafsız ve objektif olarak gerçekleştirilebilmesi amacı ile bağdaşmamaktadır.
Bu durumda, davacı hakkında iddia edilen fiillerin, kadro ve unvan bakımından davacıdan daha üst ya da en azından aynı statüde bulunan soruşturmacılar tarafından usulüne uygun olarak yapılan soruşturma sonucu ortaya konulması ve buna göre işlem tesis edilmesi gerekirken, görevlendirilen soruşturmacılardan birinin davacının astı konumunda olması ve onun da katılımıyla, davacı hakkında ileri sürülen fiillerin incelenmesi sonucu düzenlenen rapora istinaden tesis edilen, davacının uyarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemlerde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; davalı idarenin temyiz isteminin reddine, ………sayılı ısrar kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/04/2017 gününde oy çokluğu ile karar verildi.
(Danıştay dergisi)