ATV ekranlarının sevilen dizisi Kuruluş Osman yeni bölümüyle bu akşam yayınlanıyor. Yayınlanmaya başladığı ilk günden beri izleyicileri ekran başına kilitlemeyi başaran diziye bu bölümde Sungur Tekin karakteri dahil oldu. Hatırlanacağı üzere Diriliş Ertuğrul dizisinde, Sungur Tekin karakterine Sezgin Erdemir hayat vermişti. Sevilen oyuncu bu akşam sürpriz bir şekilde Kuruluş Osman kadrosuna katıldı. Peki, Sungur Tekin kimdir? Kuruluş Osman'a yeni katılan Sungur Tekin hayatı ve tarihteki yeri nedir? İşte detaylar
Kuruluş Osman'ı ekranları başından yakından takip eden izleyiciler diziye yeni katılan, Sungur Tekin karakteri ile ilgili araştırmalar yapıyor. İşte Sungur Tekin'in tarihteki yeri ve hayatı…
SUNGUR TEKİN KİMDİR?
Sungur Tekin (Songur Tigin) Süleyman Şahın 4 oğullarının en büyüğüdür. Ögeday'ın ordusuna sızan ve ilk zamanlarda hain olarak anılan daha sonra öldüğü sanılan Sungurtekin aslında Selçuklu Devleti adına Ögeday'ın ordusuna sızmış ve oradan bilgiler aktaran bir kişidir. Daha sonraları obaya dönen Sungurtekin ilerleyen zamanlarda Gündoğdu ile birlikte tekrar Horasan'a dönmeye karar vermişlerdir. Bu nedenle tarihte Sungurtekin hakkında fazla bilgi bulunmamaktadır.
Sungurtekin ile Gündoğdu geri dönerlerken Ertuğrul ve kardeşi Dündar ise Selçuklu ordusuyla İznik Rum İmparatoruna bağlı birlikler arasında bugünkü Pazaryeri ile Bozüyük arasındaki Ermeniderbendi denilen yerde yapılan savaşı, Selçuklular Ertuğrul Gazinin yardımlarıyla kazanınca, Alaaddin Keykubad ödül olarak Eskişehir ve çevresini Ertuğrul Gaziye verdi. Bu başarıdan sonra Karacahisarı da ele geçiren Ertuğrul Gazi, Söğüt üzerine yürüdü ve burayı fethetti.
Ertuğrul Gazinin ataları, yaklaşık bin veya bin hane olmak üzere diğer Oğuz boyları ile beraber Moğol istilasının da etkisiyle Buhara ve Semerkant üzerinden Ceyhun nehrini geçerek Horasan bölgesinin Merv şehrine yerleştiler. Selçuklularla beraber Azerbaycan üzerinden Doğu Anadoluya Van Gölünün batısında yer alan Ahlata ulaştılar. Burada Selçuklu Beyleri ile beraber Gürcülere ve Trabzon Rum İmparatorluğuna karşı gaza ve fütuhata katıldılar.
Ertuğrul Gazi, annesi Hayme Ana ve küçük kardeşi Dündarın bulunduğu aşiret ise bir müddet Sürmeliçukurda kaldıktan sonra batıya doğru hareket etti. Bir rivayete bu yolculuk sırasında arasında yer alan Yassı Çimende Selçuklular ve Harezmşahlar arasındaki savaşta Ertuğrul Gazi idaresindeki Kayıhanlılar Selçuklu safında yer almışlar ve Harezmşahların yenilmesini sağlamışlardır. Selçuklu Sultanı Keykubat, Ertuğrul Gazi idaresindeki Kayıhanlıları bu savaşlardaki hizmetlerinin karşılığında ödüllendirdi ve Ankaranın batısındaki Karacadağı olarak verdi. Ertuğrul Gazi Karacadağa yerleşince, Ankara ve Eskişehir arasındaki bölgede gaza ve fütuhat faaliyetlerine başladı. Anadolunun batı kısmı o devirde Türkler için bir gaza diyarı idi.
Kendilerine uçbey adı verilen ve sınırlarda gaza ve fütuhatta bulunan diğer Türk beyleri gibi Ertuğrul Gaziye de uç beyliği verildi. Uçbeyi olarak Bizans şehir ve kasabalarına karşı akın ve gazalarda bulunan Ertuğrul Gaziye, Selçuklu Sultanları Keykubat ve Keyhüsrev tarafından adamlığı payesi verildi. Ertuğrul Gazi bu akında öncü kuvvetlerin komutanı olarak Selçuklu hizmetindeydi. Selçuklu Devletinin Moğolların idaresi altına girdiği bir zamanda Anadoludaki Türk Beylikleri Selçukludan ayrılırken, Ertuğrul Gazi vefakarlık göstermiş ve Selçuklulara bağlı bir uç beyi olarak faaliyetlerini sürdürmüştür. Ertuğrul Gazi, komşu Bizans tekfurlarına karşı kazandığı parlak başarılarından dolayı gazi unvanı aldı.