Edebiyatımızın mühim isimleri arasında yer alan Oğuz Atay 86. Yaş gününde Google tarafından da anılıyor. Tutunamayanlar, Tehlikeli Oyunlar, Korkuyu Beklerken gibi birçok ünlü esere imzasını atan ünlü yazarla ilgili detaylar bu anlamlı günde araştırma konusu haline geliyor. Peki, Türk edebiyatının önemli şairi Oğuz Atay kimdir? Oğuz Atay sözleri ve eserleri nelerdir? İşte hakkında merak edilenler…
Türk roman, öykü ve oyun yazarı kimlikleri ile tanınan 1934 doğumlu Oğuz Atay, yaşamı boyunca Türk edebiyatına önemli katkılarda bulunmuştur. Özellikle Tutunamayanlar isimli eseriyle zihinlere kazınan şair, 1977 yılında ise hayatını kaybetmiştir…
OĞUZ ATAY KİMDİR?
Oğuz Atay 12 Ekim 1934'te doğdu ve 1977'de hayatını kaybetti. Kastamonu'nun İnebolu ilçesinde dünyaya geldi. Ağır ceza yargıcı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) VI. ve VII. dönem Sinop, VIII. dönem Kastamonu vekili Cemil Atay'ın oğludur.
İlk ve ortaokulu Ankara'da okuyan Atay, 1951'de bugünkü adı Ankara Koleji olan Ankara Maarif Koleji'ni, 1957'de İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi'nden mezun oldu. Askerliğini 1957-59 yılları arasında yaptıktan sonra tamir ve kontrol elemanı olarak Kadıköy vapur iskelesinin yapımında çalıştı. Görevinden istifa ettikten sonra İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi (şimdiki Yıldız Teknik Üniversitesi) İnşaat Bölümü'nde öğretim üyesi oldu. 1975'te doçent olan Atay, Topografya adlı bir de mesleki kitap yazdı. Çeşitli dergi ve gazetelerde makale ve söyleşileri yayımlandı. Oğuz Atay, Tutunamayanlar'ın 1971-72'de yayımlanmasından sonra, önemli bir tartışmanın odak noktası oldu. Bu romanıyla 1970 TRT Roman Ödülü'nü kazandı.
OĞUZ ATAY SÖZLERİ
"Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım."
"Seni görmek istiyordum kısacası. İnsan görmekle bile bazı şeylerin ağırlığına dayanabilir, avunabilir, hayal kurmağa devam edebilir. Sen anlamazsın tabii. Anlamak için insanın bazı eksik yönleri olmalı."
"Bazılarımız şiirlere, şarkılara, filmlere, kitaplara tutunuyor. Sanırım artık insan, tutunamıyor insana."
"Beni anlamıyorlardı. Zarar yok. Zaten beni, daha kimler anlamadı."Ben iç dünyama dönüyorum. Orada hayal kırıklığına yer yok."
"İlk yalanı söyledikten sonra bir daha konuşmamalı insan."
"Kendimle konuşurken bile onun hoşuna gitmeye çalışıyordum."
"Herkesin istediği gibi yaşadığı uzak bir ülkenin özlemini duyuyorum."
"Beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen, boşuna yorma derdi; boş yere mağaramdan çıkarma beni. "
"Hep geçer diyorlar ya Olric. Sence geçer mi?
Geçer elbet efendim; bazısı teğet geçer, bazısı deler geçer, bazısı deşer geçer, bazısı parçalar geçer. Ama mutlaka geçer."
"Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım."
"Çünkü sevmek yarıda kalan bir kitaba devam etmek kadar kolay bir iş değildi."
"Oysa bizim bütün güzeIIiğimiz, yaşadıkIarımızIa düşündükIerimiz arasındaki acıkIı çeIişkinin yansımaIarından ibaretti."
"Hayatı daha ne kadar ıskalayacağız Olric? Oklarımız bitene kadar efendim."