Vav Tv'nin toplum hayatına faydalı yayınlarından biri olan Kendini Bilmek adlı programında yine çok önemli bir konu özel konuklarla masaya yatırıldı. Sinema endüstrisi ile birlikte hayatımıza giren filmler ve içindeki kahramanların konuşulduğu programda Hollywood'un toplumların hayatına soktuğu filmleri ve kahramanları detaylıca irdelendi. Medipol Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ali Büyükaslan ve Doç. Dr. Kemal Çelik'in konuk olduğu programda, Kahraman kimdir? Kahramanlar Gücünü Nereden Alır? Batı bir propaganda aracı olarak süper kahramanları nasıl kullanılıyor? Filmlerde alt metinlerde bize verilen mesaj nedir? gibi alt başlıklarla önemli açıklamalara yer verildi.
Kahraman kimdir? sorusuna cevap veren Prof. Dr. Ali Büyükaslan, "Kahramanları farklı kılan değer taşıyıcısı olarak öne çıkmalarıdır. Kahramanları farklı kılan onların bir beceri bir duruş göstermesidir ve onların karşısında duranlardır" ifadelerini kullandı. Doç. Dr. Kemal Çelik ise "Kahraman dediğimiz toplumun vücut bulduğu öznedir. Toplumların karşılaştığı bela onların hangi kahramana ihtiyaç duyduğunu ortaya koyar" açıklamasında bulundu.
Çelik, programın bu kısmında sözlerine şöyle devam etti:
"YÜZÜKLERİN EFENDİSİ FİLMİNDE DE BUNUN ÖRNEĞİNİ GÖRÜYORUZ"
En önemli kahraman tanımını yapmak gerekirse Asıl kahraman, dış mücadeleye eşlik eden bir iç mücadele vardır. Bizdeki karşılığı nefis mücadelesidir. Ama batıda da bu vardır. Yüzüklerin Efendisi filminde de bunun örneğini görüyoruz. Her şeye rağmen kahramanın o yüzüğü ateşin içine atması gerekiyordur. Asıl kahramanlık içerideki savaşı kazanmaktır.
Kahramanların genel olarak hangi ihtiyaçları karşıladığının sorgulandığı programda "Kahraman dediğimiz toplumun ihtiyacına yönelik hareket eden kişidir ancak bazı toplumların ihtiyacının bile farkında olmadığı dile getirildi.
ÇAĞIMIZDA KAHRAMAN ALGISI NASIL DEĞİŞTİ?
Çağımızda kahraman algısının nasıl değiştiğini anlatan ve günümüzde kahraman algısının değişimine çarpıcı örnekler veren Prof. Dr. Ali Büyükaslan şu ifadeleri kullandı:
Kahraman, toplumların çöküşe geçtikleri, çaresiz kaldıkları ya da bir arayış içinde bekledikleri anda çıkan kişidir. Bugün dünyanın topluca mücadele ettiği bir virüse karşı savaşı kazanan kişi bu çağın kahramanı olacaktır. İşte o mücadeleyi verecek kişi kahramandır. Dünün kahramanları dünde kaldı diyebiliriz. Bugünün kahramanları başkadır, yarının kahramanları da bambaşka olacaktır. İnsanları hayatta tutmaya vesile olan mücadeleyi verenler aşıyı bulan kahramanlardır. Ama baktığımızda bir aşı karşıtlarının kahramanları vardır.
Değişen kahraman algısıyla ilgili çok önemli analizlerde bulunan Doç Dr. Kemal Çelik, Hz. Musa örneğinden yola çıkarak şu ifadeleri kullandı:
"YAHUDİLER YENİLSEYDİ HZ. MUSA ÖLDÜRÜLECEKTİ. AMA AMERİKA'YA NE OLURSA OLSUN SUPERMAN YAŞAYACAK"
Süper Kahramanlar sembolik kahramanlardır. Örnek vermek gerekirse Hz. Musa, Yahudiler için denizi yardı ama 11 Eylül saldırılarında Süperman ortaya çıkmadı. Ama ne yaptı filmlerde ortaya çıktı. Mesela Yahudiler yenilseydi Hz. Musa öldürülecekti. Ama Amerika'ya ne olursa olsun Superman yaşayacak. Kahramanlar gerçek dünyadan sanal dünyaya taşındı. Çünkü günümüzde gerçek kahramanların bir şey yapması mümkün değil. Artık bu kapitalist sistem içinde sınırları belli, yaptırmazlar. Gerçek dünyada kahraman ortaya çıkamayınca simülatif yani sanal dünyada kahraman yaratılıyor.
BATI'NIN PROPAGANDA ARACI: SÜPER KAHRAMANLAR
Batı'nın özellikle ABD'nin örnek alacağı bir kahramanı olmaması ve köklü bir geçmişinin olmaması nedeniyle süper kahramanlara herkesten daha fazla ihtiyaç duyduğunun altı çizilen programda süper kahramanların görevleri şöyle anlatıldı:
Toplumda belli bir algıyı oluşturmak temel görevleri. Amaç, toplumun öz güveninin artırabilmek. Bu noktada Superman örneğine yer verilen programda, iki Yahudi tarafından ilk olarak 1938 yılında çizilen Superman'de, çizerlerin ABD halkının kendilerini nasıl görmelerini istiyorlarsa, Superman karakterinin de öyle şekillendirildiği ve ABD ve Batı halkına moral olduğu anlatıldı. Gerçek hayatta olmasa da zihinlerinde her zaman başarmış ve kazanmış gibi hissettirildi. Programda 2. Dünya Savaşı'nda ABD halkına moral sağlaması amacıyla ortaya çıkarılan Kaptan Amerika'ya da yer verildi.
SÜPER KAHRAMAN KARAKTERLERİ İLE NE AMAÇLANDI?
Filmlerdeki her kahramanlık öyküsünde kurtarıcının Amerika'dan bir kahraman olduğuna dikkat çekilen programda, Batman örneğinden yola çıkarak filmlerde verilen asıl mesajın dünyada baş gösteren sorunların ABD'nin küresel kapitalizmi ile aşılabileceğine inandırmak olduğunun altı çizildi.
"İZLEYİCİLERDE KURMACA VE GERÇEK YER DEĞİŞTİRİYOR"
Konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Kemal Çelik, filmlerde izleyenlerin gerçek ve kurmaca algısının bilinci bir şekilde kaybedildiğine dikkat çekerek şu çarpıcı bilgileri verdi:
Bütün süper kahraman filmlerinde, kahraman halkı için bir belayla mücadele eder, def eder ve halkını rahatlatır. Normalde bunlara fantastik kahramanlar diyoruz ama şöyle bir taktik var. Yani bunlar gelişigüzel yazılmıyor. Bilinçli stratejilerle üretiliyor. Gerçekten aldıkları kesitleri kurmacanın içine yerleştiriliyor. Kurmaca ile gerçeği birleştiriyor. Asıl strateji de bu. İzleyicide gerçek ve kurmaca algısı kayboluyor. Bilinçaltımız onları eşitliyor. Süper kahraman filmlerinde gördüğümüz kapitalist bir dünya. Bütün süper kahramanlar büyük bir şirketin üyesidir. Bu şirketlerin hepsi ulus ötesi şirketlerdir. En önemli unsur 'şaşkın sürü'dür. Bu şaşkın sürü dediğimiz sürüyü yönetmeleri gerekiyor. Yani halkı. Filmlerden örnek vermek gerekirse, gökyüzünden bir canavar gelir ve halk hiçbir şey yapamaz. Mutlaka bir süper kahramanın gelip onları kurtarması gerekiyor. Burada da en önemli şey tehdit algısıdır.
PROGRAMI İZLEMEK İÇİN TIKLAYABİLİRSİNİZ