Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında A Haber yaptığı yayınlar gerekçesiyle durdurma ve kınama cezaları almış bu sayı 45'e ulaşmıştı.
Daha önce 6 uyarı cezası alan A Haber, 1-14 Mayıs tarihlerini kapsayacak şekilde yapmış olduğu yayınlar gerekçesi ile Deşifre, Özel Röportaj, Diplomasi, Ajans, Haber bülteni ve Birlikte Bakalım programları dikkate alındığında 6 uyarı cezası daha aldı. Yüksek Seçim Kurulu'nun kararı bununla sınırlı kalmadı 4 programa ise durdurma kararı geldi. Kadraj, %100 Siyaset, Memleket Meselesi ve canlı miting yayınları olarak Yüksek Seçim Kurulu'nun karar raporunda yerini aldı.
İşte A Haber'e verilen rekor ceza ile gelen tepkiler;
Geçtiğimiz gülerde ihaneti tescillenen Cumhuriyet Gazetesi'ne ve onun başındaki Can Dündar'a destek bildirileri yayınlayan o özgürlükçü, aydınlar nerede? Basın özgürlüğü diye mavallar okuyanlar, sürekli bildiriler yayınlayanlar acaba nerde? RTÜK'ün bu kararını, hatta bu kararın oy birliği ile alınmış olmasını şiddetle kınıyorum.
Dünyada böyle bir uygulama yok. 16 yayın durdurma cezası verilecek ne yapmış A Haber? Bugün TV, Samanyolu Haber acaba Başbakan'ın mitinglerine ve Cumhurbaşkanı'nın halkla buluşmalarına dair kaç saniye yer verdi o görüntülere, ne kadar haber değeri buldu bunların da sorgulanması lazım. Bu ülkede Cumhurbaşkanı'nın halkla buluşmasını, Başbakan'ın mitinglerini yayınlamak suç ise hangi Türkiye'de yaşadığımızı da sorgulamamız gerekiyor. Nerede basın özgürlüğü, nerede o sansür diye çığıranlar buyursunlar bunun izahını yapsınlar.
Özellikle özel televizyonların bu konudaki yayınları ile ilgili Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun tavrı zannediyorum gerek hukuki düzenleme gerek oradaki arkadaşların bakış açıları ile ilgili olarak oldukça sıkıntılı bir durum arz ediyor.
A Haber'in özellikle hedef alınmış gibi bir görüntü verdiği ortada.
Özel televizyonların yayınları konusunda başka televizyonlara yapmadıklarını A Haber'e yapıyor olmaları ciddi bir tartışma konusu. Umulur ki Radyo Televizyon Üst Kurulu'ndaki ilgili arkadaşlar A Haber konusunda kantarın topuzunu ciddi şekilde kaçırdıklarını anlarlar.
Tabii ki son derece rahatsız edici bir görüntü bu. 16 tane ceza, neden dolayı ceza? Sanıyorum seçim yayınlarından Başbakan'ın mitinglerini vermekten dolayı bir cezaya maruz kaldı A Haber. Çünkü ben A Haber'i izliyorum, herhangi bir yayıncılık ilkesini çiğnediğini görmedim. A Haber habercilik refleksi olarak da beğendiğim, izlediğim ve son zamanlarda da hayli mesafe alan, zevkle izlediğimiz televizyon kanallarından biri.
Ama şimdi şunu görüyorum; zaman zaman bir takım radyo ve televizyondan da izliyoruz özellikle ben adını vermeyeyim ama sabah işe gelirken paralel yapıya yakın bir televizyon da izliyorum. Yani belki yarım saat - 45 dakika boyunca her türlü küfür, hakaret, yönlendirme, çarpıtma her türlü şeyle karşı karşıya kalıyoruz ama herhalde A Haber'e 16 tane ceza verildi, onlara 156 tane veya 556 tane ceza verilmesi lazım. Çünkü burada hakaret yok, herhangi bir yayın ilkesinin zedelenmesi yok. Herhalde taraf tuttu, fazla yayın verdi gibi bir takım cezalar verildi ama basın ahlakı, basın ilkeleri açısından bakıldığında bence diğer televizyon ve radyolara çeki düzen vermesi lazım RTÜK'ün. Çünkü orada haberciliğin temel ilkeleri zedeleniyor.
Yani tamamen halkı yönlendirmeye yönelik, yanlış yönlendirmeye yönelik bir takım şeyler var ve hakarete dayanan pek çok yayınla karşı karşıya kalıyoruz. Ben yadırgadım doğrusu, rahatsız oldum ve geçmiş olsun diyorum size.
Sizin için o cezalar şeref belgesidir, kutluyorum sizi. Devlet kanalı değilsiniz. Sonuçta özgür bir ülkede yaşıyoruz. Kimi destekleyip desteklemeyeceğinize siz karar verirsiniz. Hangi idealleri kendinize yakın bulduğunuzu, hangi partiyi kendinize yakın bulduğunuzu, ülke için yararlı gördüğünüzü siz belirlersiniz. Ne YSK'nın ne RTÜK'ün ne de bir başka makamın özel bir kuruluşa, özel bir televizyon yayıncılığına bu şekilde müdahale etmesini anti-demokratik buluyorum. Diğer kanallara ne kadar ceza verdiler diye sormuyorum.
O kanallara da verilen bir ceza varsa onları da kınıyorum. Artık bu anti-demokratik anlayışın değişmesi gerektiğine inanıyorum. Sizi yürekten kutluyorum. A Haber medarı iftiharımız. Ben de o televizyonda program yapan bir kardeşinizim.
En çok belki de bizim konuşmalarımızdan dolayı, katıldığımız kendi programımızda yapmış olduğumuz konuşmalardan dolayı bu cezayı aldınız. Kendim için de sizin için de bunu bir şeref belgesi olarak taşıyacağım. Bu tür cezalandırıcı anlayışları kınıyorum. Yeni Türkiye'ye yakışmıyor. Sizi de ilkeli, ahlaklı mücadelenizden dolayı kutluyorum.
Her zaman için sizin yanınızda olacağız.
A Haber habercilikte ve ilkeli yayıncılıkta bence zirvedeki yerini korumaya bu dönemde de devam edecektir. Defalarca kutluyorum sizi. Ne mutlu ki böyle bir yayın anlayışına sahipsiniz. Vesayetin gerilemesinde, demokrasinin yerleşmesinde A Haber'in çok büyük bir katkısı olmuştur. Tabiki bir takım vesayet odakları, hala gücünü vesayetten alan bir takım odaklar, bir takım kurumlar bundan rahatsızlık duyacaklardır. Ama bu Türkiye'ye yakışmıyor. Bu tür cezalandırıcı yaklaşımlar Türkiye'ye yakışmıyor. Umarım ve dilerim artık YSK'nın da RTÜK'ün de bu tür yaptırımları olmasın. Siz devlet televizyonu değilsiniz. Aslında altı çizilmesi gereken hususiyet bu.
Özel bir televizyon kanalısınız. Sizin de bir tercihiniz olabilir. Bundan devlete ne? Bundan YSK'ya ne? Bundan RTÜK'e ne?
Ben hem YSK ile ilgili hem de RTÜK ile ilgili çok köklü, çok radikal yeni düzenlemeler yapılması gerektiğine inanıyorum.