Dünyada D vitamini eksikliğinin sürekli gündemde olduğunu ifade eden Bulut, D vitamininin yüzde 80'inin vücudumuza sentezlenen yüzde 20'sinin de dış kaynaklarla alınabilen bir vitamin olduğunu belirterek, "Türkiye'de 10 kişiden 9'unda D vitamini yetersizliği tespit edilmiştir. D vitamini ölçümünü yaptırmak ise oldukça kolaydır. Sağlık ocaklarında, devlet hastanelerinde veya herhangi bir klinikte bu ölçüm yapılmaktadır. Eğer değer 30'un altındaysa yetersizlik sınırında çıkmaktadır. Eğer 10'un altındaysa, ileri derece eksiklik tespit edilmiş olunuyor. Bunun için D vitamini desteği alınması gerekiyor. Ancak bunu sadece güneş ile almak mümkün değildir. Güneşin yanı sıra preparat desteği lazım" diye konuştu.
D vitamini seviyesi iyi ise bunu koruyabilmek için kış günlerinde 11.00 ila 15.00 saatleri arasında güneş ile derinin buluşması gerektiğini ifade eden Bulut, "Bu durumda günlük D vitamini sentezini sağlamış olabiliriz. Aynı zamanda yumurta sarısı, tereyağı, peynir, uskumru, somon gibi gıdalarla da D vitamini eksikliğini gidermemiz kısmen mümkün olabiliyor" dedi.
D vitamininin bütün hastalıklarla ilişkili olduğu için çok önemli olduğuna işaret eden Bulut, "Depresyon, diyabet, bağışıklık sistemi, halsizlik, kas ve kemik erimeleriyle yakından alakası olduğu tespit edilmiştir. Özellikle kış aylarında çok sık hastalanıyorsak, halsizlik hissediyorsak, bunun tek sebebi D vitamini eksikliği olabilir" diye konuştu.
Bulut, D vitamini fazlalığında da ishal, kusma, zehirlenme hissi, böbrek ve safra kesesinde taş oluştuğunu sözlerine ekledi.