Geçmişi anında silinenler: Sanki hiç kullanılmamış gibi; aramaları, mesajları, çağrıları, fotoğrafları bomboş bırakılan telefonlar. İşte en büyük tehlike onlar.
Boşluk demişken: Doğa, deniz, bayır, dalga, nokta nokta maviler, tipi hiçbir aidiyet belirtmeyen duvar kağıdına sahip telefonlar.
Nedir bu gizem yani, deil mi? Sanki telefonu bile, sevgilinizin değilmiş gibisinden... İnsanın sevgilisi, kedisi, köpeği, kankası, bi' şeyi olmaz mı yahu!
Aman dikkat!
Masanın üzerinde ters çevrilmiş cezalı telefonlar: Yahu bari masanın üzerine ters çevirecek kadar yediğin haltları belli etme be kardeşim.
Biz de salaktık.
Sesi daima kısık olan telefonlar: Artık hangi saatlerde nasıl mesajlar, çağrılar geliyor ki; o telefonun sesi hep kısık, varın siz düşünün.
Ya da düşünmeyin, üzülürsünüz.
Tuvalete bile sahibiyle giden telefonlar: Sanırsınız sevgilinizin en kıymetli varlığı o... Su alacak elde telefon, banyo yapacak elde telefon.
Telefon masa üstünden kalkıp ele yapıştı mı, anlayın ki durumlar karışık. Yakalanmaktan tırsılıyor, aynı zamanda da gelen mesajların heyecanı yaşanıyor. Ah canım ya pır pır olmuş, kıyamam!
Bildirimleri kapalı telefonlar: Hayır yani, kazayla neyin bildirilmesinden tırsıyorsun arkadaşım? Değil mi yani? Bir açıklık, bir netlik, şeffaflık durumu zoruna mı gidiyor?
Ve tabii ki numarasını hiç öğrenemediğiniz eski model, yedek cep telefonu: Zaten bu, zirve hareket! Diyeceksiniz ki, 'Ayşe sen de abartma; kaç kişinin yedek ve gizli bir telefonu olabilir ki?' Hemen söylüyorum; eski sevgilimin vardı! Çantanın iç cebinde kendisiyle göz göze geldik mi, geldik. "Aşkım hayırdır, bu telefon ne?" diye sorduk mu, sorduk. İkna edici bir cevap aldık mı, alamadık. Hatta terslendik mi, terslendik. Arkadaşlara danıştık mı, danıştık.
Hepsi gözlerini yere devirdi mi, devirdi.
Ve öylece davamızın bir numaralı kanıtını sümen altı ettik. Sonra da telefonun varlığını bilmeme rağmen hadiseyi evrene yolladım ve kurcalamadım. Neden?
Çünkü ya soruyu sorup cevabını söke söke alacak ve anında gerekeni yapacaksın ya da yok sayıp olayların akışında önüne bir bir dökülmesini bekleyeceksin.
Yani diyorum ki size; yedek telefonu olan adamı, ajan falan değilse o saniye bırakın. Durum gayet açıktır çünkü.