GUPSE ÖZAY
Rol aldığım 'Eltilerin Savaşı' filmi bir haftada 1 milyon izlendi. Türkiye'de akraba terimleri çok fazla. Entresan bir zenginliğimiz var. Bir de eltileri barıştıralım dedim.
Kadın komedyen olarak bir kadın hikayesinde yer almak benim için çok kıymetli. Kadın ön planda olunca erkekler izlemekten çekiniyor ama ne kadar çok kadın komedyen iş yaparsa erkek izleyici çoğalacak.
ÇOCUKLARI ÇOK SEVİYORUM
Aklımda yeni bir proje var, farklı bir komedi olacak. Duramıyorum, heyecanlanıyorum.
Filmimi eski filmimden 3-4 kişi bile fazla izlese mutlu oluyorum. Çok emek veriyorum, riskli bir şey yapıyorum, başarısız olursa evden çıkmam.
Ünlü olmakla aram yok. Çarşı pazara da çıkarım. Yazma sürecinde evde olmaya bayılırım. Yazdığım senaryoyu mutlaka süzgeçten geçiririm. Sevdiğim, güvendiğim insanlar vardır etrafımda, onlara okuturum.
'Deliha'dan sonra çocuk hayran kitlem oluştu. Küçüklerle iletişimi seviyorum. Hem animasyon, hem kitap çalışmam olacak. Çocuklar hep yabancı projeleri izliyorlar. Disney filmleri milyarlarca hasılat yapıyor.
Yönetmenlik yapmayı çok isterim, o işin mezunuyum. Ama hem oynamak, hem yönetmek zor. Dizi çekmek bana uygun değil.
KAAN TAŞANER 'ZOR ŞEYLERİ YAPMAYI SEVERİM'
'Esaretin Bedeli' oyunu güzel bir iş. İkinci sezondayız. Çok mutluyum. Kerem (Alışık) ile çok güzel geri dönüşler aldık. Çok önemli bir eser bu, tabii eleştiriler de geliyor. Bir roman karakterinin birebir olması zor. Zor şeyler yapmayı seviyorum.
Antalya'da gençlik zamanlarımda dans ediyordum. Michael Jackson'ın figürlerini yaparken mekan sahibi "Senin dansın sayesinde çaylar çok satıldı" diyerek bana harçlık vermişti. Sahneden ilk paramı öyle kazandım.
Annem de oyuncu. Oyuncu olarak biz birbirimizi analiz etmekten uzak duruyoruz.
Senaryo ve tiyatro oyunu yazıyorum. Oyunculukla ilgili bir kitap çıkarmak isterim.
ÖMER FARUK SORAK 'AŞKI DA HIZLI TÜKETİYORUZ'
Yönetmenliğini üstlendiğim 'Aşk Tesadüfleri Sever 2' şu anda seyirci açısından tahmin ettiğimizin altında yürüyor ama zaman içinde fark edileceğini düşünüyorum. İlkinden 10 yıl sonra bu hikaye çıktı. Eşim İpek'le birlikte gerçek bir hikaye anlattık. Geçmişten günümüze sevgiyi hatırlattık. Biz her şeyi hızlı tükettiğimiz gibi; aşkı da hızlı tüketiyoruz. Artık birbirimize tahümmül seviyemiz çok düşük.
MUZAFFER YILDIRIM 'YENİ PROJEMDE RUSSELL CROWE VAR'
Yapımcısı olduğum 'Eltilerin Savaşı' filmi beni çok mutlu etti. Beş kez izledim. Herkes gülüyor, gülmeye çok ihtiyacımız var. Kesinlikle kadın filmi değil. Erkekler de kendilerini yüzde 100 bu filmde bulacak.
Bu yaz dört yerli yapım, bir Hollywood filmi yapacağız. Altı senaryo var. Bir tane Çağan Irmak'la çekeceğiz, bu filmde Farah Zeynep Abdullah oynayacak. Bir de Al Pacino ile çalışmamız var. Fon oluşturuluyor. Los Angelas'ta efsane bir Türk'ün hikayesi var elimizde, bu bir dünya filmi olacak. 35 milyon dolarlık (210 milyon TL) bir yatırım. 2022 yılında Oscar'a gidecek bir film olsun istiyorum. Russell Crowe, "Ya oynayacağım, ya yöneteceğim' diyor". Yani filmde mutlaka olmak istiyor.
Tesadüfen otelci oldum. 1.5 sene içerisinde dört otelim oldu. Bu işi çok doğru yerlerde yapmaya devam edeceğim. Bebek Otel'deki olaylara açıklık getirmem gerekirse; Bebek'te yürüyüş yapanlar tuvalet olarak kullanıyormuş. Şimdi kendi prensipleri olan otel olarak müşterilerimizi misafir ediyoruz. Daha butik bir yer oldu.
YİĞİT KİRAZCI 'FEDAKAR BİR İNSANIM'
'Aşk Tesadüfleri Sever 2' filminde 'Kerem'i oynuyorum. 1963- 2011 yıllarında yaşanmış bir aşkı anlatıyoruz. 'Kerem'in büyük problemi var babasıyla alakalı, eksiklik duyuyor. Bağlanma noktasında korkup kaçıyor. Bizim film diye demiyorum, çok güzel oldu.
İki yönetmenle çalışmak büyük avantaj. Oyuncu koçumla çalışırken Nesrin de (Cavadzade) derslerimize katıldı. Önceden hazırlanmayı seviyorum.
'Aşk için, hayatımın kadını için böbreğimi veririm' derken fedakar olabileceğimi kastetmiştim.