Bayıldım...
Dinlerken tek kelime ile ba-yıl-dım!
Fikir kimden çıktı bilmiyorum. Fena halde Birol Güven'den şüpheleniyorum.
Seksenler dizisini izlerken hepimizi o yıllara götüren eski şarkıları; dizinin yetenekli oyuncuları bir albümde seslendirmiş.
Ama ne seslendirmek!
Resmen döktürmüşler... İçlerinde Serhat Kılıç, Suzan Kardeş, Vural Çelik ve Burcu Güven gibi benim bildiğim profesyonel ve yarı profesyoneller de var. Onlardan zaten iyi performans bekliyordum.
Ama ya diğerleri?
10 MARİFET İLKER
İlker Ayrık (Çağatay) bir 'Alıştım Sana Bir Tanem' okumuş ki; Alpay mı desem, Berkant mı, yoksa Tanju Okan mı?
Teoman'a has o 'gıcırtılı' girişler, mezurları birbirine bağlayan harika uzatmalar, ölçüden profesyonelce taşırmalar... Adamın 10 parmağında 10 marifet. İyi oyuncu, iyi sunucu, şimdi de harika şarkıcı... Dizinin romantik karakteri Ahmet, yine duygusallığını konuşturmuş. Şoray Uzun öyle bir Okul Yolu okumuş ki, dinlerken Ataköy Lisesi'nin yolunu tekrar adımlattı bana...
'Anne' Özlem Türkad, 'deplasmanda' olmasına rağmen 'Olmaz Olsun'un hakkını vermiş. Yasemin Conka (Eski Sevgili) ve Ayşe Tolga (Çaresizim); en zor şarkıları seçip adeta "Biz sadece rol kesmeyiz, müzikte racon da keseriz" demişler.
Bitti mi? Tabii ki bitmedi.
Bizim Butik Ali'de (Hakan Bulut) meğer ne gırtlak, ne kulak varmış! 'Çocuk Gözler'i onun yorumundan dinlemelisiniz. Şarkının sonunda Butik Ali'nin şöyle dediğini hayal ettim: "Bana ne derseniz deyin ama detone demeyin!"
Ya bizim Komiser Rıza'ya (Onur Dilber) ne demeli?
Ben müzik prodüktörü olsam, kimse uyanmadan sözleşmeyi koyardım önüne...
EN BÜYÜK SÜRPRİZ
Ve Bekçi Bekir...
Hasan Ali Konuk, Aşık Mahzuni Şerif'ten bir 'Sunam' söylemiş ki, aman aman! Bu kadar güçlü bir ses, yıllardır bu minicik cüssenin neresine saklanmış ki? Necmi Yapıcı (Mesut), Berat Yenilmez (Pastacı Sami) ve Ceyhun Fersoy'un (Şahin) birlikte seslendirdikleri 'Bombili' ise yatıştırıcı hap gibi! Hoparlörlerden caddelere verin, İstanbul'un trafiği bile açılır...
Ya bizim Rasim Öztekin'in enfes okuduğu Ahmed Arif şiiri? Olmuş mu pastanın üzerine çilek...
Ve sürpriz: Dizi boyunca ağzından tek kelime çıkmayan Susmuş (Aydın Sarman) var ya, işte o Susmuş 'Boşu Boşuna'da öyle bir şakımış ki; anlatılmaz, dinlenir.
Vallahi abartmıyorum. Yazdıklarımın içinde en küçük bir torpil, bir nebze kompliman varsa ne olayım. Özellikle benim gibi 80'leri en deli çağlarında yaşayanlar için bu albüm, Sunay Akın'ın Oyuncak Müzesi'nde dolaşmak gibi bir şey...