"Seks harika bir şey... Seks, ölümün değil, hayata gelişimizin nedeni. Seks aynı zamanda bir cins olarak bizim kim olduğumuzun ve toplumdaki rolümüzün de belirleyicisi. Modanın, müziğin, sanatın ve daha pek çok şeyin de temelini seks oluşturuyor. Yaşamımızdaki bir çok davranışımızın çıkış noktası da seks. Politikacıların davranışlarının ve tercihlerinin de belirleyicisi seks..." Efendim, seksin hayatımızdaki anlam ve önemini bizlere hatırlatan bu manifesto, Avustralya'da gelecek ay yapılacak senato seçimleri için kampanyalar yürüten Seks Partisi'ne ait... Evet, yanlış duymadınız; Avustralya'da 'Seks Partisi' isimli bir parti var. Avustralyalılar'ın cinsel ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlayan ve insanların cinsel hayatının bir çok şeyden daha önemli olduğunu savunan Seks Partisi; dini, toplumsal değerlerin ve bazı ideolojilerin yıllar içerisinde ortaya çıkardığı baskıcı değer yargılarının kırılmasına uğraşıyor. Evet, sıra geldi beklediğiniz soruya... Buna benzer bir parti Türkiye'de kurulsa ne olur? Vallahi hayatı boyunca hiçbir parti için oy atmamış ben bile bu parti için sandığa giderim. Gitmekle kalmaz, sandık denetleme kurulunda görev bile alırım. Şaka bir yana, Türkiye'de böyle bir partinin kurulma ihtimali var mı acaba? Benim Türk siyasetinde hatırladığım en fantastik parti; ambleminde bir Jaguar arabanın davulu deldiği Büyük Anadolu Partisi'ydi... Belki yasalarda engel yoktur, Türkiye daha fantastik bir parti kazanır. Tabii Türk örf ve adetleri bu yeni siyasi oluşuma ne der, onu bilmem! Hadi böyle bir parti kuruldu diyelim... Meclis toplantılarında Seks Partisi'nden bir milletvekili icraatlarını anlattığı sırada sansür uygulanır mı? Porno yıldızları bu partiden milletvekili adayı olsalar ne olur? Şahin K mesela... Şahin K, Seks Partisi'nin başkanlığına çok yakışırdı! Peki, Şahin K, 'denizin soğuk sularından gelen' o yeni siyasi oluşumun önderi olup, başarıya ulaşabilir mi? Vallahi Şahin K, eğer vatandaşlarının cinsel ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik diğerleri gibi "Mazot 1 TL olacak", "Her aileye iki anahtar", "Her üniversiteli iş bulacak" benzeri fantastik vaatlerde bulunursa seçimlerden birinci parti bile çıkabilirler. Bu yazıya nasıl nokta koyacağımı ben de bilmiyorum ama biz 80 küsür yıldır laik-anti laik, dinci-Kemalist tartışmalarını hâlâ bitirememişken, Avustralya'nın geldiği noktayı görmenin insanı dumura uğrattığı kesin!