atv'nin yeni dizisi
Kız Kaçıran'da
Pınar Aydın'ı izlerken gözümde canlanan anılar beni 6 yıl öncesine götürdü... Harika bir yaz akşamı... Jüri üyeliği yaptığım
Akademi Türkiye'nin finali tamamlanmış, sıra kutlamaya gelmiş... Tüm ekip bir tekneye doluşmuşuz... Rotamız,
Boğaz'ın ünlü kulüplerinden birinin iskelesi... Herkeste tatlı bir yorgunluk. Ve herkesten uzakta, küpeşteye yaslanmış, sarmaş dolaş bir çift... Dünya umurlarında değil... Mehtaba dalıp, gitmişler... Sarışın, kıvırcık saçlı kız
Pınar... Yanındaki sevgilisi
Özgür Çevik... Öte yanda, kalabalık grubun tam ortasında şarkı söyleyip, tepinen, yarışmanın birincisi
Barış Akarsu...
Pınar, performans gecelerinden birine elinde sevgilisi
Özgür Çevik'in fotoğrafı ile çıkıp, slow bir şarkı okumuştu. Canlı yayında söz sırası bana geldiğinde bu
"aksiyona" şiddetle itiraz etmiştim.
"Faul var" demiştim...
"Aşkınızı, bu yarışmada puan toplamak için kullanamazsınız" diye bitirmiştim konuşmamı... Biraz burulmuştu çocuklar... Ama o günlerde herkese
"sonsuz" gibi gelen bu aşk, zamana yenik düşmekten kurtulamadı. Kader, çocukları farklı yönlere savurdu.
Pınar'ın
"drama yeteneği" o günlerden belliymiş meğer... Bir de baktım,
Pınar ile
Özgür iki farklı televizyon dizisinde... Ve sonra
Barış da... Ama en büyük senarist olan hayat, onlara farklı roller biçiverdi...
Özgür ile
Pınar rollerine bu dünyada devam ediyorlar.
Barış ise cennet bahçelerinde arp çalan bir melek şimdi...