Bu aralar pek çok meslektaşımın elektronik posta kutuları, öğretmenlerden gelen şikayet mesajlarıyla doluyor. Eş durumuyla ilgili yeni yasal düzenlemenin, öğretmen ailelerini zorunlu olarak parçalanmanın eşiğine getirdiğine dair pek çok mesaj alıyorum.
Bu köşede öğretmenler ve onların haklarıyla ilgili pek çok yazı kaleme aldım. Zira öğretmenlerin, bu toplumun en önemli yapı taşı olduğuna inananlardanım.
Gelin görün ki öğretmenlerimiz, meslek kolları arasında en fazla mağduriyet yaşayanlardan.
Pek çoğu asgari düzeyde bir yaşam standardı tutturabilmek için bile ek işlerde çalışmak zorunda bırakılıyorlar.
Oysa çocuklarımızın yarınını hazırlamakla yükümlü öğretmenlerin zihinlerinde asla 'Yarın ben ne olacağım, nasıl geçineceğim' kaygısı olmamalı. Gelecek nesillerin kafalarının bulanmaması için onları 'kafaları net' öğretmenlerin yetiştirmesi şart. Ama gelin görün ki, öğretmenler şimdilerde parçalanmak üzere olan ailelerini kurtarmanın derdindeler...
GÖREV SENARİSTLERİN...
Hep söylediğim gibi, bizim memlekette bir fikri ortaya koymanın, insanlara mesaj ulaştırıp, kamuoyu yaratmanın en etkili yöntemi, o mesajı bir dizi senaryosunun içine sıkıştırmaktır.
İşte, bu nedenle tüm mağdur öğretmenler adına yapımcılardan, senaristlerden ricada bulunuyorum:
Öğretmenlerin eş mağduriyetlerini anlatan, onların sorunlarını dile getiren bir öğretmen dizisi mi yaparsınız yoksa mevcut dizilerin içine bu önemli sorunun işleneceği bir bölüm mü katarsınız, orasını bilmem ama bildiğim, dramaların bu 'önemli dramı' atlamaması gerektiği...