Büyük kanalların CNBC-e ve e2'de yayınlanan yabancı dizilere ilgisi giderek artıyor. Star, Prison Break dizisini yayınlamaya başladı. Kavak Yelleri'nden Es- Es'e, Doktorlar'dan Parmaklıklar Ardında'ya kadar pek çok yapım, yabancı dizilerin yerli versiyonu olarak önemli izleyici kitlelerini ekran başına topluyor. FOX ise bu konuda son derece doğru bir hamle yaptı. Tüm dünyada bir efsaneye dönüşen Lost dizisini ilk bölümünden itibaren yayınlamaya başladı. Diziyi kaçıran ama daha sonra yarattığı sansasyon dolayısıyla "Keşke en başından izleseydim" diyerek üzülen seyircilere çarşamba akşamları FOX ekranlarında ikinci bir fırsat sunuluyor. Her çarşamba akşamı dizinin iki bölümü arka arkaya ekranlara getiriliyor. Lost'un ilk iki bölümünü yeniden izleyince, "başlangıçların" ne denli önemli olduğunu bir kez daha anladım. Lost'un yapımcıları "uçak kazası" ve "ıssız adada hayatta kalma" gibi kimsenin kayıtsız kalamayacağı cazip bir konu ekseninde muhteşem bir senaryo örgüsü kurmuşlar. İlk bölümlerde uzun uzun karakter tahlillerine girmemişler ki tempo düşmesin. "Gizem" ise senaristlerin en büyük silahı olmuş. Korku ve gerilimi, suyunu çıkarmadan, sadece "merak yaratmak" için titiz bir ölçüyle kullanmışlar. İzleyicinin hayal gücüne ve kişisel kritiğine ise çok şey bırakmışlar. İnsan bir bölümü izleyince, gelecek haftayı iple çekiyor. O gün gelene kadar da kafasında senaristlerden çok daha farklı öyküler oluşturuyor. Yani senaristler bir bölümle bütün haftanıza egemen oluyorlar. Yani demem o ki; üzerine kitaplar yazılan, felsefi teoriler üretilen, hatta çok daha ileri gidilip, "hayatın sırrını anlatan dizi" denilen Lost'u henüz "kaybetmiş" değilsiniz. FOX'un yeni dönemdeki bir başka doğru hamlesi ise Türkmax'ta yayınlandığı süre içinde adeta "efsaneye" dönüşen "Sıkı Dostlar" dizisini transfer etmiş olması. Haluk Bilginer ile Özkan Uğur'un birlikte harikalar yarattığı dizi, FOX sayesinde daha geniş bir izleyici kitlesine hitap etme şansı bulacak. Bu dizi belki FOX'a pahalıya mâl olmuş olabilir ama unutulmamalı ki büyük başarılar, büyük risklerin eseridir.
