Kurt Seyit ve Şura'nın aldığı düşük reytinglere gerçekten üzülüyorum.
Çünkü kaliteli, özenli ve ışıltılı bir yapım.
Salyasümük ağlayan küçük gelinlerin, okuma bayramı skeci kıvamındaki performanslarının reyting listelerinde ilk üçe girdiği bir coğrafyada, Kurt Seyit ve Şura gibi BBC standartlarındaki bir dizinin seyirci bulamaması üzücü.
YAPIMCILAR ETKİLENİR
En büyük endişem ise bu sonuç üzerine cesaretleri kırılan yapımcıların bundan sonra yüksek prodüksiyonlu dönem dizilerinden uzak durup tamamen nabza göre şerbet verecek, sakil ama karlı yatırımlara yönelecek olması...
Ancak Kurt Seyit'te yapılan önemli strateji hatalarına da değinmeden geçemeyeceğim.
Öykünün Türkiye'ye uzak bir coğrafyada takılıp kalması, ilerleyeceğine sürekli patinaj yapıp durması, sahnelerin uzun, soğuk ve ağdalı olması seyirciyi ekrandan uzaklaştıran en önemli sebepler... Öncelikle diziye tempo lazım.
Biraz da 'Türkiyeli'leştirmek' gerek diye düşünüyorum. Galiçya neresidir? Bolşevik İhtilali niye yapılmıştır? Kırım'daki Türk, neden Rus ordusunda Osmanlı'ya karşı savaşır? Dizideki sözde Ruslar neden kara yağız delikanlılardır ve acayip güzel Türkçe konuşurlar? Tarih bilgisi ortaokul düzeyinde kalmış pek çok izleyici için Kurt Seyit bu nedenle 'Tırt Seyit' oluvermiştir.