Geçtiğimiz çarşamba günü yayın hayatına başlayan ve GÜNAYDIN'la birlikte gençlere ulaşan Kantin'e tek kelime ile bayıldım! Yine ters köşe, sıra dışı ve rakip gazeteleri kıskandıracak bir işe imza atmış Sinan Özedincik ve ekibi... Onun gazetemizi gençleştirmesine, magazine dinamizm katma sanatına hayranım! Beni de kolumdan tutup Turkuvaz Medya bünyesine getirdiğinde 24 yaşındaydım. Magazini ve gazeteciliği gençleştirmek adına yapılan bu atılımla; yeni yazarları, yeni gündem konularını, trendleri ve bakış açılarını keşfedeceğiz. Bu hafta Kantin'deki 'İş ile aşk hayatını karıştırmayanlar' yazısına bayıldım; kendimi buldum adeta. İdealist tavrımla kariyerime yön verirken, bir bakmışım yaş 30 ve daha elinden tutacak bir sevgili bile yok ortada. Nerede o iş hayatındaki özgüven, nerede... Gençler bunu, o kadar iyi bir şekilde tiye almış ki... Ben neden kaleme almamışım bu konuyu, kıskandım doğrusu.
ACIMASIZ BİR KISIR DÖNGÜ
Etrafınızdakilere şöyle bir göz gezdirin... Misal; patronunuz her sabah işe geldiğinde size ve iş arkadaşlarınıza esip gürlüyorsa; bilin ki evde eşinden sağlam bir papara yemiş, kedi gibi sinmiş ve evde gösteremediği liderliği, işte baskın bir şekilde gösteriyordur. Bunun tam aksi durumlar da var; eşiniz iş yerinde sürekli azar işitiyordur ve bir türlü istediği kariyere sahip olamıyordur. İşte o zaman ev ahalisi yandı! Aile içinde terör estirecek, gün boyunca patronun yaptıklarının acısını evdekilerden çıkaracaktır. Anlayacağınız insanoğlu acımasız bir kısır döngünün içinde; iş ve özel hayat, hep birbirine paralel seyrediyor.