Film tam da bir bardak suda kopartılan 'dekolte fırtınasının' üzerine geldi.
Altın Portakal'da yarışan Kutsal Bir Gün filminde, Veliaht yarışmasının olay yaratan sunucusu olarak ününe ün katan Gözde Kansu da rol alıyordu ve tesadüfe bakın ki; film Kansu'nun dekolte sahnesi ile açıldı.
Kansu'nun canlandırdığı 'Burcu' karakteri, iş başvurusu kuyruğunda eski patronları olan iki kardeş ile karşılaştı.
Kardeşler, göğüslerinin büyük bölümünü açıkta bırakan bir kıyafet giymiş olan Burcu'nun görüntüsünü tartışmaya başladılar.
Ağabey, "Yahu bunun göğüsleri bu kadar büyük müydü?" dedi.
Kardeşi yanıtladı: "Bize iş için başvurduğunda da büyük görünüyordu ama işe girdikten sonra nasıl olduysa birden küçülüverdi."
Ağabey konuştu: "Kesin, destek gibi bir şey kullanıyor iş görüşmelerinde."
AÇIP GÖSTERDİ
Sonra bunu Burcu'ya sormaya karar verdiler. Burcu, "Demek benimle ilgili aklınızda sadece memelerim kalmış" dedi ve ekledi: "Siz memelerimden önce bana olan borcunuzu ödeyin. Battık dediniz, 2.5 aylık maaşımın üzerine yattınız."
Ama bizim erkekler yine meme tartışmasındaydı. "Bize göğüslerinin gerçek olduğunu ispatlarsan, kalan paranı verebiliriz" dediler ve Burcu herkesin önünde tişörtünü sıyırıp göğüslerini iki kardeşe gösterdi. Konuyu noktalayan ise küçük kardeş oldu: "Senin memelerin yüzünden pek çok kadın iş görüşmelerinde mağdur oluyor. Başkalarının hakkı olan işleri sen alıyorsun!"
Yani bu kadar mı tesadüf olur? Filmin yapımcısı Adam Film, 100 binlerce lira harcasa, Kutsal Bir Gün filmi için böyle etkili bir tanıtım kampanyası yapamazdı.
Film bugün vizyona girse; pek çok kişi, sırf dekolte tartışmasına konu olan malzemeyi yakından görmek için sinemalara koşar! Bir de, filmin yalnızca 10 dakikasında görünen Kansu; 'göğüs farkıyla' 'En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu' ödülünü alırsa, tam olur vallahi...
İLK AĞIZDAN DİNLEDİM
Şu hale bakar mısınız? Onca memleket meselesi varken neyin peşinde koşuyoruz. Neyse ki dekolte meselesini 'ilk ağızlardan' dinlediğim için içim rahat. Yapımcıları, yarışmanın yayınlandığı gün zaten Gözde Kansu ile ayrılık kararı almışlar.
Hatta cumartesi sabahı ATV yönetimi, yayın kasetini tekrar izleyip kesin kararını yapımcı şirkete bildirmiş. Yarışma sırasında sunucu performansıyla ilgili sanal âlemde paylaşılan olumsuz eleştiriler ve düşük reytingler de bu kararda etkili olmuş. Rakip medya kuruluşunun olayı diline dolamasının sebebi ise; Hüseyin Çelik'in aynı gün, ATV yönetiminin kararından habersiz olarak yaptığı kişisel eleştiri... Diyeceğim o ki; ATV yönetimi ile yapımcı firmanın aldığı bir 'teknik' karar, rakipler tarafından siyasi ve ekonomik ranta dönüştürülmeye çalışılmış. Bir televizyon yazarı olarak beni ilgilendiren ise işin 'teknik' tarafı. Aslında dizilerin sempatik oyuncusu Gözde Kansu'dan umutluydum. Ama pek çok izleyici gibi ben de onun gala performansından hoşnut kalmadım. İtalyan şov sunucularına özenmiş ama ekran deneyiminin azlığı nedeniyle bu girişimi sadece 'öykünme' düzeyinde kalıvermiş.
Velhasıl, olaya tarafsız yaklaşmak isteyenler, yarışmanın internetteki kayıtlarını, gözleri dekolteye takılmadan izlesinler. Ne demek istediğimi daha iyi anlayacaklar.