Öncelikle tüm Galatasaraylı dostlarımı, analarının ak sütü gibi helal şampiyonlukları için gönülden kutluyorum.
Gelin görün ki bu sezon ligdeki futbol kalitesi ve yaşanan çirkinlikler, şampiyon takımın taraftarını bile tatmin etmemiştir diye düşünüyorum.
Galatasaray'ın şampiyonluğunda ise sarı-kırmızılı yönetim, teknik kadro ve futbolcuların performansı kadar 'kaderin' de etkili olduğunu görüyorum.
Sarı-kırmızılı camianın teşekkür etmesi gereken kişi ve kurumlar var bana göre. Sıralayayım:
1- Öncelikle Fatih Terim'i kavgaya çağıran kebapçıya minnet borçlu olmalılar. Terim'in sigortalarını attıran o arkadaş olmasaydı, Terim şu anda Galatasaray'ın değil, Milli Takım'ın teknik direktörü olarak görevde kalacaktı.
2- Terim'i bir kalemde silip gönderen Futbol Federasyonu Başkan Yıldırım Demirören'e de Galatasaray Kulübü, şampiyonluğa katkısından dolayı en azından bir şilt vermeli.
3- Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman da icraatlarıyla Galatasaraylılar'ın gönlünü kazananların başında geliyor. Bir türlü ideal kadrosunu kuramayan, gözü anti futboldan başkasını görmeyen, Valbuena'yı kahreden, Fernandao ve Soldano'yu ancak bitime birkaç hafta kala takıma kazandırabilen Kocaman, Galatasaray'ın şampiyonluğuna büyük katkı sundu.
Tıpkı, otoritesi son haftalara yetmeyen Başakşehir'in hocası Abdullah Avcı gibi...
4- Ligin bitimine az bir süre kala, tam da Galatasaray'ın konsantrasyonu kaybolmak üzereyken, sarı-kırmızılıları Ankara'da yenip kendine getiren Gençlerbirliği ve mağlubiyetin ardından takımı havaalanında 'Şampiyon' tezahüratıyla karşılayıp Terim'i ağlatan, futbolcuları uyandıran vefakar ve cefakar Galatasaray seyircisi de başarıda en büyük payın sahibi oldu.