Türk futbolunun efsane teknik direktörü Mustafa Denizli, GÜNAYDIN'a konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın iyi gününde de, kötü gününde de yanında olduğunu söyleyen Denizli, "Erdoğan sayesinde Avrupa standartlarını aşan tesislere kavuştuk" dedi.
- Üç büyükleri çalıştıran tek teknik direktörsünüz. Bu takımlar arasında sizin için yeri ayrı olan var mı?
Hepsi benim için çok önemli. Gençlik yıllarım Altay'da geçti. Orası benim yuvam gibiydi. Sonra uzun yıllar Galatasaray'daydım. Antrenörlüğe burada başladım. Bana inanıp güvendiler. İlk şampiyonluğu yaşadığım yer GS oldu. İkişer yıl FB ve BJK'da görev aldım. Bunları yaşamak insanda farklı duygular yaratıyor. Hepsinde şampiyonluk yaşadım. Üç büyüklerde çalışmak herkese nasip olmaz, hele hele de futbolda rekabetin bu kadar arttığı bir ortamda. Şanslıyım.
"BAŞKAN ERDOĞAN KULÜP AYRIMI YAPMADAN HERKESE DESTEK VERİYOR. SAYESİNDE AVRUPA STANDARTLARINI BİLE AŞAN STATLARA, TESİSLERE KAVUŞTUK"
KİMSEYİ KIRMADIM
- Türk antrenörler başarı yakalayınca yurt dışına açılıyor. Siz de Almanya'da ve İran'da takım çalıştırdınız.
Yurt dışına 1990'da gittim. Almanya'da takım çalıştırdım. İyi gidiyordu ama Galatasaray'dan teklif gelince Türkiye'ye dönüş yaptım. Teknik adamlara yurt dışını, özellikle de Avrupa kapısını, uluslararası başarılar açıyor. Avrupa futbolunun içindeyiz ama biraz da dışındayız aslında. Avrupa, Türk antrenörleri Doğulu olarak görüyor ancak dikkat çeken uluslararası bir başarın varsa seni transfer ediyor. Türk teknik adamların yurt dışına açılması kolay değil bu yüzden. Açılsa da o başarı grafiğini sürdürmesi için çok mücadele etmesi gerekiyor.
- Son yıllarda futbol ve şiddet yan yana anılır oldu...
Fanatizm ne zaman futboldaki taraftarın çıkar ilişkisine döndü, o zaman şiddet olayları ortaya çıktı. Devletimiz bununla ilgili yasa da çıkardı ama sonuç alınamadı. Futbol, 90 dakikalık bir rekabettir. Bunu savaş gibi görmemek gerekiyor. Ben futbol hayatım boyunca hep yapıcı olmaya çalıştım. Üç puan için kimseyi incitmedim. Başta kulüp başkanları olmak üzere antrenörler ve futbolcular, taraftara örnek olacak davranışlar sergilemeli. Futbolda çalışan herkes başarı kazanır ama saygınlık kazanmak için sağduyulu davranmak gerekiyor. Futbol hayatımda kazandığım en önemli şey; her takımdan insanın saygısı, sevgisi.
- FB, tarihinin en kötü sezonlarından birini geçiriyor. Siz bu tabloyu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Fenerbahçe, ilk yarıya göre daha iyi bir gidişat içinde. Yatırım yaptı, futbolcu transfer etti ama beklentiyi karşılamadı.
- İstenilen başarının yakalanmamasında başkan değişikliğinin etkisi yok mu sizce?
Fenerbahçe camiası başkan değiştirmeyi kendisi arzuladı. Bu değişimi Fenerbahçe'nin kongre üyeleri gerçekleştirdi. Futbol planlandığı gibi giden bir oyun değildir. Bir yol haritası yaparsın ama bir bakarsın yaptığın planlama yanlış olmuştur. Aziz Yıldırım Fenerbahçe'ye çok büyük katkı sağladı. Çok emeği var Fenerbahçe'de. Seçim sürecinde yaşananlardan dolayı ben Aziz Bey'in üzüldüğünü düşünüyorum. Keşke böyle olmasaydı. Ali Koç, büyük umutlarla seçildi ama tahmin edilenden daha zor bir tabloyla karşılaşıldı. Ve şu anda da bu tabloyu iyiye çevirmeye çalışıyorlar.
- Kasımpaşa'nın teknik direktörüsünüz. Nasıl bir sezon geçiriyorsunuz?
İlk yarı ligin en iyi oynayan ve en çok gol atan takımıydık. İkinci yarıya aynı şekilde başlayamadık. Kötü gidişi kırdık ama kolay olmadı. Bizdeki ayrılıklar ve gelenlerin uyum sürecinden dolayı beklediğimin üstünde tahribat yarattı. Mücadeleye devam ediyoruz. Sezonu iyi bitireceğiz.
"TÜRKİYE'DE ÜÇ BÜYÜK TAKIMLA ÇALIŞIP ŞAMPİYONLUK YAŞAMAK HERKESE NASİP OLMAZ"
GURUR DUYARIM
- Seçimleri geride bıraktık. Bu konuyla ilgili düşüncülerinizi alabilir miyim?
Seçimleri derbi maçı gibi düşünürsek, 90 dakika oynandı ve geride kaldı. Seçimdeki gerilimleri geride bırakıp önümüze bakmamız gerekiyor. Ülkeyi karış karış gezen biriyim. Parayla elde edilemeyecek güzelliklere sahibiz. Farklı dilden, dinden ve kültürden insanların yaşadığı çok renkli bir ülke Türkiye. Ama farklılıklarımız ne olursa olsun vatanımız bir tane. Başka gidecek vatanımız da yok. Bu bilinçle yaşamalıyız. Yurt dışında kaldığım dönemlerde de hep ülke özlemi çektim. Çok özel bir halkız. Dünyaya hoşgörü kavramını sokan Mevlana bu topraklardan çıkmış. Bu toprakların mayasında hoşgörü var. Küskünlükleri, kırgınları geride bırakıp hoşgörüyle kucaklaşmalıyız birbirimizle geleceğimiz için.
- Adana'daki stada Fatih Terim, Trabzon'dakine Şenol Güneş ismi verildi. İzmir'dekine sizin adınız verilse bunu nasıl karşılarsınız?
Türk futboluna hayatımı vermiş biri olarak bundan gurur duyarım. Hep futbolumuzu ileriye taşımak için mücadele ettim, edeceğim. Böyle bir takdir gelirse de benim için bundan daha fazla mutluluk olmaz.
"UNUTMAYIN YENİLDİĞİMİZ ZAMAN DEĞİL, ASIL VAZGEÇTİĞİMİZ ZAMAN KAYBEDERİZ"
YENİ ZELANDA BAŞBAKANININ TAVRINI TAKDİRLE KARŞILADIM
- Türklere yönelik önyargılar da, teknik direktörlerin Avrupa'da başarı yakalamasının önünde bir engel oluşturuyor mu?
Oluşturuyor ancak uluslararası başarılarla bu önyargıları kırabiliyorsun. Kültürel farklılıklar zaten zorluklar yaratıyor, önyargılar daha zorlaştırıyor her şeyi. Mesela tarihi açıdan yakın ilişki içinde olduğumuz Almanya'da Türkler ilk zamanlar daha sıcak karşılanırken sonra iş değişti. Türkler, Almanya'da işyeri sahibi ve patron olmaya, Almanlara rakip olmaya başlayınca, bunu kabullenmekte zorlandı Almanlar. Şimdi ise aşırı sağın da artmasıyla önyargılar daha hissedilir bir hal aldı Avrupa'da. İnsanları dil, din, ırk olarak ayırmak haksızlık. Dünyadaki herkes eşittir. Yaratılanı Yaradan'dan ötürü sevmeliyiz. Bakın Yeni Zelenda başbakanına, dünyaya örnek olacak bir tavır gösterdi katliam sonrası. Onu bu açıdan çok takdir ediyorum.
"FUTBOL HAYATIMDA KAZANDIĞIM EN ÖNEMLİ ŞEY; HER TAKIMDAN INSANIN SAYGISI VE SEVGİSİDİR"
ERDOĞAN SAYESİNDE AVRUPA STANDARTLARINI AŞAN STATLARA KAVUŞTUK
- Kasımpaşa, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da semti...
Evet, kendisi yakından ilgileniyor. Tesislerimizi hizmete sokan da Erdoğan. Zaman zaman arayıp bilgi de alıyor. Cumhurbaşkanı iyi günümde de, kötü günümde de ilk arayanlardan biri. Çok vefalı bir insan. Tüm spor dallarına çok önem veriyor. Futbola da katkısı çok büyük. Erdoğan sayesinde Avrupa'daki standartları da aşan statlara, tesislere kavuştuk. Çok büyük hizmeti var futbola. Ayrım yapmadan tüm kulüplere destek veriyor. Bu açıdan çok şanslıyız. Umarım onun emeğine yakışır bir futbolumuz olur.
"AZİZ YILDIRIM'IN FENERBAHÇE'YE ÇOK BÜYÜK KATKISI OLDU. SEÇİM SÜRECİNDE YAŞANANLARDAN DOLAYI AZİZ BEY ÜZÜLDÜ. KEŞKE BÖYLE OLMASAYDI. ALİ KOÇ BÜYÜK UMUTLARLA SEÇİLDİ AMA FUTBOL PLANLANDIĞI GİBİ GİDEN BİR OYUN DEĞİLDİR. AMA ŞU AN BU TABLOYU İYİYE ÇEVİRMEYE ÇALIŞIYORLAR"
ÜÇ BÜYÜKLERİN LİGDEKİ HEGEMONYASINI BAŞAKŞEHİR KIRDI
- Başakşehir'in başarısını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Üç büyükler olmadan lig çok renksiz olur. Bunun içine farklı renklerin de girmesi gerekiyor. Bu açıdan Başakşehir, üç büyüklerin ligdeki hegemonyasını kırdı. Onların başarısını çok takdir ediyorum. Hem kendi çabası, hem de rakiplerinin istenilen performansı ortaya koyamamasına bağlıyorum bu başarıyı. Tribün gücünden yoksun ama bence bu dezavantajlı gibi görünse de avantajlı bir durum aslında. Seyirci baskısı olmuyor. Bu da takımlara avantaj olarak dönebiliyor.
VAZGEÇTİĞİN ZAMAN KAYBEDERSİN
"Futbolcu olmak için Altay'a ilk gittiğimde "Senden bir şey olmaz" deyip beni gönderdiler. Hırs yaptım. Çeşme plajlarında iki-üç ay sıkı antrenman yaptım ve daha sonra İzmir Genç Karması ve Genç Milli Takım'a seçildim. Altay'a tekrar geri döndüm. Hiçbir zaman hedeflerimden vazgeçmedim. Kaybettiğin zaman değil, vazgeçtiğin zaman kaybedersin."