Medeniyet Üniversitesi'nde öğretim görevlisiyken açığa alınan ve hakkında soruşturma başlatılan Mehmet Kanter, oğlu ünlü basketbolcu Enes Kanter'i evlatlıktan reddeden bir mektup yazdı. Mektubunda; FETÖ'nün darbe girişimini lanetleyen ve oğlunun FETÖ tarafından hipnotize edildiğini belirten baba Kanter, oğlundan Kanter soyadını kullanmamasını istedi.
Böyle bir çocuğu olduğu için utanç duyduğunu yazan ve başta cumhurbaşkanımız olmak üzere Türk halkından özür dileyen baba Kanter, tüm ailesinin demokrasi mitinglerinde nöbet tuttuğunu da belirtti.
Enes Kanter ise Twitter'dan babasının yazdığı mektubu doğrulayan ve FETÖ'ye olan bağlılığını yineleyen bir açıklama yapıp soyadını Gülen olarak değiştirdi.
TEDBİR AMAÇLI MI?
Sizce Mehmet Kanter, yazdığı mektupta samimi mi? Kanter'in oğlunu evlatlıktan reddetmesi, komedyen Atalay Demirci'nin Kanter'e Twitter'da 'Seni tedbir amaçlı takip etmeyi bırakıyorum' mesajını atmasına benzemiyor mu? Kanter de oğlunu tedbir amaçlı evlatlıktan reddetmiş olabilir mi? Kanter de 'Tamam baba sorun değil, kendine dikkat et' deyip Twitter'da soyadını Gülen olarak değiştirmiş olabilir mi? Bu FETÖ'cülerden her şey beklenir!
Bakın neredeyse tüm darbeciler itiraflarda bulundu, FETÖ'yü yerin dibine soktu ve kandırıldıklarını belirtip pişman olduklarını söylediler. Elbette amaçları, etkin pişmanlık yasasından yararlanıp daha az ceza almak... Fakat bir kişi de çıkıp savaştığı ülkü uğruna 'Evet darbeyi yaptım, pişman değilim' demedi. İşte bu tavır, FETÖ'cüleri daha da rezil ediyor aslında. Makyavelizm, kesinlikle FETÖ'cülerin genlerine işlemiş!
DURUMUNA ÜZÜLDÜM
Türk spor tarihinin en çok para kazanan sporcusuyken, Amerikan Ulusal Basketbol Ligi NBA 'de Türk bayrağını gururla dalgalandırmak varken, FETÖ'nün sosyal medyadaki tetikçiliğini yapan Enes Kanter ve ailesinin yaşadıkları, William Shakespeare'in tragedyalarından bile daha trajik ve ibretlik bir öykü aslında.
Ben tüm bu rezilliklere rağmen baba Mehmet Kanter'in düştüğü duruma üzülüyorum. Umarım yazdığı mektupta samimidir. Bir evlat hem ailesini, hem de kendini daha ne kadar rezil edebilir ki?
Eğer Fethullah Gülen, bahsedildiği gibi gerçekten hipnozla insanların beynini yıkıyorsa, Enes Kanter de FETÖ'nün yarattığı eserleri arasında utanç duyulacak bir başyapıttır.