Atv'nin sevilen dizisi Hercai'de 'Cihan Şadoğlu'na hayat veren Serdar Özer ile bir araya geldik. Bugüne kadar 20'den fazla dizi karakterini canlandıran Özer'le; 'Cihan'la olan benzer yönlerini, Mardin'de yaşamı ve babalığı konuştuk...
Canlandırdığınız 'Cihan Şadoğlu' nasıl bir karakter?
'Cihan Şadoğlu', çocukluğundan bu yana kendini hep babasına ispatlamaya çalışan bir adam. Hayatı boyunca hep abisinin arkasında kalmış, ikinci plana atılmış, baba sevgisinden mahrum kalmış biri. Erken yaşta aile kurmuş, karısını seven fakat içindeki baba boşluğu yüzünden kendi babalığını unutan, kimi zaman agresif, kimi zaman duygusal bir insan.
Karakterle aranızda benzerlikler var mı?
Baba ile iletişim problemi benzer yönümüz olabilir. Bizim 80 jenerasyonunun en büyük problemlerinden biriydi baba ile iletişim sorunu. Şimdi böyle bir problem yok ve bu çok sevindirici. Allah babamı başımızdan eksik etmesin ama Cihan'ı bu yönden biraz anlayabiliyorum. Ama benim 'Cihan' kadar sancılı geçmedi o dönemim. Açıkçası üzülüyorum 'Cihan'a.
'Hercai'nin sizi etkileyen yönleri neler oldu?
İlk teklif geldiğinde hikayeden çok etkilendim. Çünkü bütün karakterlerin bir öyküsü ve hepsinin buluştuğu ortak bir hikaye vardı. Bununla birlikte bence en önemlisi; sert ve dinamik bir senaryoya sahip olması. Yapımcımız Banu Akdeniz'in projesine olan inancı da beni çok etkiledi ve teklifi kabul ettim.
'Hercai'nin bu kadar dizi arasından sivrilmesini neye bağlıyorsunuz?
Burada birçok etken var; öncelikle hikayemiz çok iyi ve Midyat bu anlamda çok doğru bir seçim. Oyuncu ekibinin çabuk kaynaşması, işi ve karakterlerini sevmeleri de önemli. Bütün bu saydıklarım bir arada olduğunda başarı kaçınılmaz. Bizim de seyircimize bunu aktarabildiğimizi düşünüyorum.
ÇOCUKLUK HAYALİM OYUNCULUK
Dizi çekimlerinin dışında kalan zamanları ve tatil dönemlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kısa bir boşluksa Midyat'ta zaman geçiriyoruz. Belli mekanlar var, oralara gidiyoruz ama iki-üç gün bir boşluk olursa İstanbul'a dönüyoruz.
Dizilerin aranılan oyuncularından birisiniz. Sizce iyi oyuncu olmanın sırrı var mı?
Benim çocukluk hayalim oyunculuk. Her zaman daha iyisini yapmaya çalışıyorum ve istiyorum. Benim tek yaptığım bu; sevmek ve çalışmak.
Canlandırdığınız karakterler arasında hangileri sizin için unutulmazdı?
'Hercai' dizisine gelene kadar en sevdiğim karakterler 'Yanık Koza'daki 'Akın', 'Kaderimin Yazıldığı Gün'deki 'Maksut', 'Bana Sevmeyi Anlat'taki 'Engin'. Ama en çok 'Engin' diyebilirim.
Şöhretle aranız nasıl?
Şöhret tarafına çok kafayı takmış bir adam değilim. Çünkü çok gerçek dışı, değişken bir durum. Bunu çok genç yaşlarda tecrübe ettim. O yüzden bizim yaptığımız işin bir parçası bu. Ve şöhret ya yaptığın projeye ya da sansasyona bağlı. Ben daha çok aile ve iş odaklı yaşamayı seviyorum.
HİKAYELERIMIZIN SICAKLIĞI DÜNYAYI CEZBEDIYOR
■ Türk dizilerinin dünyadaki başarısını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu çok normal. İyi oyuncularımız, yönetmenlerimiz ve senaristlerimiz var. Teknik olarak hiçbir eksiğimiz yok. Bizim hikayelerimizdeki sıcaklık ve doku, insanları cezbediyor. Ve yaptığımız işlerin dünya çapında karşılık bulması beni çok heyecanlandırıyor. Sonuç olarak benim de kendime göre hayallerim var.
Tek zorluk eşim ve çocuğumdan uzakta olmak
■ Ailenizle İstanbul'da yaşıyorsunuz. 4 yaşında bir oğlunuz var. Mardin'de çalışmanın sizin için zor ve güzel yanları nelerdir?
Benim için Midyat'ta yaşamanın tek zorluğu eşimden ve kraldan (çocuğumdan) uzak kalmak. Bunun haricinde Midyat'ı çok sevdim. Uzak kalma durumu da bizim işimizin bir parçası, bunun için yapabilecek maalesef bir şey yok. Kısa vadeli çözümler üretip motivasyonumuzu yukarıda tutmaya çalışıyoruz. Aile özlemini bir kenara koyarsak, Midyat gerçekten gelip görülmesi gereken bir yer.