Köşemizin amaçlarından belki de en önemlisi, televizyon sektörünün farklı kesimleri arasında köprü olmak, iletişim sağlamak. Bu nedenle sık sık izleyici görüşlerine yer veriyor ve ilgililerin, ürünleriyle ilgili olarak halkın gerçek duygu ve düşüncelerinden haberdar olmalarını sağlamaya çalışıyorum. Son dönemde
"Kurtlar Vadisi: Pusu" dizisiyle ilgili şikayetler arttı.
Duygu Ozansoy adlı okurumuz da
Pana Film yöneticilerine rehberlik edeceğini umduğum şu mektubu göndermiş: "Yüksel Bey selamlar... Öncelikle size bu yazacaklarımı neden internet ortamının bu aralar en gözde tartışma platformlarından olan forumların birinde paylaşmadığımı açıklamaya çalışayım. Çünkü Pusu konseptiyle bizi her geçen gün ayrı bir hayal kırıklığına uğratan Pana Film'in artık zerre kadar seyircisini takip etmediğini düşünüyorum. Oysa sizi takip ediyorlar, bunu çok iyi biliyorum. Bu sebeple yazacaklarımın sizin köşenize taşınma umudunu içimde muhafazaya çalışarak sözlerime başlıyorum. Anne baskısı ile yapılan bir evlilik, kutuplardan gelen bir insan evladını bile soğuğu ile hayrete düşürecek bir yuva, intikam diye inleyen bir eş, artık tanıyamaz hale geldiğimiz bambaşka bir Polat, tüm bunlar yetmedi bir de bebek izlemek zorunda bırakırlarsa bizi, Kurtlar Vadisi Pusu tarihinde ilk kez ikinciliği görmekle kalmayacak, üçüncülüğü de görecek. Yeter artık dayanamaz hale geldik. Biz Polat'ın aşık halini de biliyoruz. Elif'e bakarken nasıl içinin titrediğini, onun için nasıl dünyayı karşısına aldığını, ona dokunamadığı her an nasıl kendini yiyip bitirdiğini o kadar iyi izledik, o kadar iyi özümsedik ki, şimdi bizlere aşk diye yutturulmaya çalışılan komedyanın adına evlilik demeleri inanın hiçbir anlam ifade etmiyor. Eşine hatır gönül uğruna ve 'Artık bir kere evlendim, dönüşüm yok' mantığı ile katlanan Polat Alemdar bizim gözümüzde hala bekardır, bu böyle bilinsin. Zira eşine kesik baş gönderildiğinde bile bir kere ona sarılmadan iki metre öteden 'İyi misin?' diye sormakla yetinen bir koca, kusura bakmayın ama karşısındaki kadını seviyor olamaz. Alışkanlıklarımız uğruna bu komedyaya katlanıyoruz ama sanılmasın ki bu olmayan evliliğin meyvesi olarak dünyaya gelecek bir çocuk aynı sakinlikte olayları seyretmemize vesile olacak. 'Senin çocuklarının babası olmayı seçemediğim için beni affet' demişti Polat, Elif'e... Eğer kendisi sayesinde ölüm döşeğinde acılar içinde can veren bir kadına ölümüne beş kala verme kararı aldığı o küçücük taşlı pırlanta yüzüğü; şimdi eşi olan bayan daha çok hak etti ise, Elif'in çektiği onca cefaya karşın Ebru'ya sürdürülen sefa haksa ve hepsinden de önemlisi Polat 'Sadece senin çocuklarının babası olamadığım için beni affet derken' derken Elif'in hakikaten onu affettiğine inanıyorsa, Ebru'nun doğuracağı bebek Alemdar ailesine hayırlı uğurlu olsun... Ama bu diziye yapılanları biz Vadi kökenli Pusu fanları olarak affetmiyoruz. Geçmişte yazdıkları ile çelişen senaryo ekibine mesajımızdır: Elif'ten başkasını sevemeyeceği üzerine yemin üzerine yemin veren Polat Alemdar mı yalancı, yoksa biz seyircilere balık hafızalı insan muamelesi mi yapıyorsunuz? 97 bölümü unutmadık, unuttuğumuzu var sayarak yazmaya lütfen devam etmeyiniz!"