Piyasaya yeni çıkan bir cep telefonu reklamında adam ağır ağır sudan çıkıp havada uçarak tramplene konuyor.
Sonra normal gösterim başlıyor.
Adam tramplenden atlamış, sonra film geri sarılmış.
Dış ses diyor ki, 'Ağır çekim özelliği ile hayatınızın her anını yaşayın.' 'Ağır çekim' lafı uzun süredir dilimize yerleşti. Birisi biraz yavaş yürüdü mü, diğeri 'Ağır çekim yürüme' diye uyarıyor.
Maç sırasında spiker, pozisyonun tekrarını anlatırken 'Ağır çekimde tekrar izliyoruz' diyor.
Sevgili okurlar, 'Ağır çekim' denilen şey koca bir yalandır. Dünyada ağır çekim diye bir şey yoktur. Çünkü henüz hiçbir cihaz, 'gerçek anı yavaşlatacak, zamanın hızını değiştirecek' bir teknolojiye sahip değildir. Görüntü kaydedilir ve daha sonra 'ağır gösterimle' yeniden oynatılır.
Yani, doğrusu 'ağır gösterim' olmalıdır.
Keşke 'ağır çekim' yapabilen bir cihaz gerçekten bulunsa da hepimizin ömrü uzasa... Ama ağır gösterimde tam tersi oluyor.
Sizin 70 dakikada tüketmeniz gereken dizi, gereksiz ağır gösterim sahneleriyle 90 dakikaya uzayınca, ömrünüzden eksiltiyor...