Hep yazar, söylerim; bu ülkede hak ettiği yeri bulamamış, layık olduğu yere uzak kalmış birkaç sanatçıdan biridir Burcu Güneş...
Allah'ın ona verdiği muazzam sesi ile eğer ABD'de, İngiltere'de, İtalya'da dünyaya gelmiş olsaydı, şimdi adı dünya starları arasında anılıyor olurdu.
Ama nedense cilası eksik, tanıtımı zayıf, kariyer yönetimi yetersiz kalınca ve Türkiye'de onu dünya starı yapabilecek yetenek ve azimde 'profesyonel' prodüktörler, menajerler bulunmayınca; hem o, hem de biz sevenleri 'olanla' yetinmek zorunda kaldık işte...
Burcu, 20'nci sanat yılında bu kez bir türkü albümü yapmış. Adını da 'Anadolu'nun Güneşi koymuş. Ama türkü albümünü bazı popçuların yaptığı gibi 'hobi' ya da 'özenti' düzeyinde bırakmamış.
Üzerinde çalışmış, Anadolu toprağını avuçlarıyla kavramış, müzik eleğinden geçirmiş, türküleri yüreğinin derinlerinde bir güzel sindirmiş ve onlara öyle bir ruh katmış ki, insan dinleyince bu toprakların üzerinde yeşerdiğine bin şükrediyor.
Hele son zamanlarda dizilerde sıkça rastladığımız 'Bir Ay Doğar' türküsünü öyle bir söylemiş ki, insan dinlemeye doyamıyor.
Burcu Güneş'in nefes borusu adeta bir dilli kaval...
Dinleyince, 'Hakikaten yahu' diyeceksiniz...