Cumartesi sabahı değerli meslektaşım Özay Şendir'in TV 100'deki İnce Ayar programına konuk oldum. Öncelikle söylemeliyim ki, gazetecilik altyapısına sahip kişilerin sunduğu, yönettiği programlardan daha büyük keyif alıyorum. Çünkü neyi ne zaman, nerede soracaklarını iyi biliyorlar. Böyle olunca konuk da coşuyor, dinamizm artıyor ve yarım saatlik süre hem sunucuya, hem konuğa, hem de izleyiciye 5 dakika gibi geliyor.
Yayın öncesinde programın diğer konuklarından yapımcı dostum Birol Güven ile de kuliste sohbet etme imkanı buldum. Verdiği haberler müthişti. Çocuklar Duymasın, Seksenler, Doksanlar gibi aile ve mahalle odaklı, nostaljik temalı dizilerle adını duyuran Güven, aynı zamanda teknolojiye de uzun süredir yatırım yapıyormuş. Son filmi Dijital Esaret'in inanılmaz afiş uygulamasını cep telefonundan bana gösterince, gözlerime inanamadım. Telefonunuza ücretsiz bir uygulama indiriyorsunuz. Şu QR Code uygulamalarına benziyor. Telefonunuzu sokaklardaki billboardlarda yer alan filmin afişine tutuyorsunuz. Afişteki oyuncu Rasim Öztekin canlanıp size filmin konusunu vs. anlatıyor... Filmdeki bir başka teknoloji büyüsüne gelince... Filmden çıktınız ve diyelim ki finali beğenmediniz. Aynı program yardımıyla size bir başka alternatif final sunuluyor.
Diğer yandan Birol Güven İngilizce Oyunculuk Atölyesi de kurmuş. Kadrosunda pek çok değerli oyuncunun yer aldığı bu mini konservatuvar, onlarca dizimizin yurt dışında gösterildiği, oyuncularımıza uluslararası film şirketlerinden rol teklifleri yağdığı sektörde önemli bir ihtiyacı karşılayacağa benziyor.
Bu arada Birol Güven'in 'klasik müzik dehası' oğlu Can, yurt dışında başarıdan başarıya koşuyormuş. Yılda sadece üç kişinin alındığı, ABD'nin en ünlü konservatuvarlarından birinde hem okuyor, hem de beste yapıyormuş. 20 yaşındayken bestelediği opera ile geçen yıl Rusya'daki yarışmada ikinci olmuş.
Dönüp dolaşıp aynı kişilerle artık ezberlediğimiz konuları konuşmaktan sıkılmayan röportajcı meslektaşlarımın belki ilgisini çeker diye düşündüm