İki haftadır pazar gününün ilk saatleri benim için kâbusa döndü. Çünkü o dakikalarda "Türkünü Söyle"nin eleme faslı başlıyor. En az SMS alan üç adaydan birini, jüri kararıyla kurtarıyoruz. Tıpkı "Sophie'nin Seçimi" gibi... Zira zamanla onlar sizin gözünüzde "yarışmacı" olmaktan çıkıp, "evlat" oluyorlar. Haydi şimdi seç birini, seçebilirsen... Sona kalan üç kişinin sıcak odadaki mahzun bakışları, göz kapağınızın içine asılı kalıyor. Sabaha kadar bir o tarafa bir bu tarafa dön... I-ıh, uykunun zerresi yok... Beyninizde bir türbüşon: "Acaba öbürünü mü seçseydim?" Yarışmada enfes sesler var. Öyle ki, kim elense, arkasından neredeyse ağıt yakıyoruz. Belkıs Akkale ile Arif Sağ'ın durumu benden daha vahim. Çünkü Zafer Gündoğdu ile beraber 4 bin gencin arasından bu yarışmacıları seçip, getirenler onlar. Bu nedenle yüklerini hafifletmek için ilk oyu kullanıyorum. İsim vererek "elenecek aday tahmini" yapıyorum. Yani iyi polis-kötü polis oyununda gönüllü olarak "kötü polis" oluyorum. Zira yanımda oturan Akkale'nin eleme kararı öncesinde nasıl of'layıp, puf'ladığını, nasıl ter ve gözyaşı döktüğünü görmelisiniz. Sanki eleme yapmıyorlar da, etinden et kopartıyorlar. Arif Sağ Hoca "Benim çocuklarım iyi söyler" derken, sesi titriyor, gözleri buğulanıyor. Ama beni en çok mutlu eden, gelen SMS'lerin "performans"a prim vermesi. O hafta kim gerçekten iyiyse, oylar ona gidiyor. Hemşehricilik, belediyecilik, jüriye tepki gibi "yan faktörler" korktuğum kadar etkili olmuyor. Helâl olsun ekran başındaki türkü dostlarına... Bir de şu "Yarışmacılar sadece kendi yörelerinden mi okumalı, yoksa her yörenin türküsünü seslendirmeli mi?" tartışmasına değinmek istiyorum. Kişisel kannatim şu: Tabii ki bir yarışmacı, havasını soluyup, suyunu içtiği o yörenin, o kültürün türküsünü söylerken daha rahat eder, daha başarılı olur. Ama yarışmanın sonucunu SMS'lerin belirlediği de unutulmamalı. Bir Sivaslı, Trakya türküsü söylediği zaman oy potansiyelini genişletir. Cepteki hemşehri oylarının üzerine bir de Trakyalıların oylarını ekler. Bu, işin "taktik" kısmı. Bir de "sosyal mesajı" var ki, o daha önemli. "Türkiye'nin her yöresi benimdir, benim türkümdür" diyen, hem oy kazanır, hem gönül...