Modern tıptaki ilerlemelere rağmen doğum, bir dizi risk nedeniyle hâlâ vücudun yaşayabileceği önemli süreçlerden biri. Doğru şekilde ve kontrol altında olmayan bir doğum süreci, büyük riskler barındırabilir. Bir kadın da doğum esnasında "neredeyse iki kez ölmesinin" ardından bebeğinin ağlama sesiyle nasıl hayata döndüğünü paylaştı. İşte ayrıntılar..
36 yaşındaki İngiliz anne Keeley Wilson, şu anda üç yaşında olan kızı Sophia'yı doğururken iki kez kalp krizi geçirdikten sonra hayatını değiştirecek bir travma sonrası stres bozukluğuyla karşı karşıya kaldı.
Şu anda 14 yaşında olan ilk kızı Mya'yı doğururken acil sezaryen gerekmesi nedeniyle ameliyat olmayı seçmişti.
Ancak, Rochdale, Greater Manchester'dan Keeley, operasyon sırasında komplikasyonlar yaşamaya başladı.
Cerrah onu kesmeye başladığında, hastanın kalp atışını izlemek için kullanılan bir makine olan EKG hattının düzleşerek kalbinin durduğunu işaret ettiğini görmeden önce, karşı konulmaz bir hastalanma isteği hissetmeye başladı.
Yaklaşık iki dakika boyunca bilinci kapalıydı, daha sonra tekrar bilincini kaybetti ve yeni doğan kızının ağlama sesiyle uyandı.
Kaburgalarının kırılmasına neden olan olayı hatırlatan Keeley; "Aslında iki kez öldüğümü söylemek doğru olur. Son anım kendimi çok hasta hissetmem, sonra hattın kesildiğini görmem, o uzun bip sesini duymam ve herkesin tuşlara basmasıydı. Sonra yanımda duran anestezistin adımı defalarca söylediğini hatırlıyorum" dedi.
İki çocuk annesi, bu zorlu sürecin onu travma sonrası stres bozukluğu, kaygı, geçmişe dönüşler ve kabuslardan muzdarip olmasına yol açtığını ekledi.
"Yaklaşık altı ay boyunca uykumda onun yüzünü gördüm çünkü bununla ilgili kabuslar görüyordum" dedi.
Ertesi gün, göğüs röntgeni, CPR nedeniyle kaburgalarının kırıldığını doğruladıktan sonra Keeley, altı ay boyunca acıyla mücadele ettiği evine gönderildi.
Keeley; "Sonrasında çok acı çektim. Sezaryenle doğum yapabilirdim ama kırık kaburgalarım çok acı vericiydi. Taburcu olmak için henüz çok erkendi çünkü hâlâ şoktaydım" dedi.
"Hareket edemiyordum, göğsümdeki ağrıdan dolayı yaklaşık iki ay boyunca ayakta uyumak zorunda kaldım. Bebeğimi kaldıramadım, hatta göğsümün üzerine yatması bile canımı acıttı, bu beni çok üzdü" diyerek yaşadığı süreci anlattı.
Neyse ki Keeley kızıyla bağ kurabildi ancak sağlık görevlileri ve Hasta Danışma ve İrtibat Servisi (PALS) ile konuşmasına rağmen doğum sırasında kalbinin neden atmayı bıraktığına dair kesin cevaplar alamadı.
"Bundan dolayı TSSB (Travma Sonrası Stres Bozukluğu) yaşadım. Yaklaşık altı ay boyunca duygusal olarak travma geçirdim. Başka herhangi bir akıl sağlığı sorunum olmadı ama bu bana gerçek bir endişe ve geçmişe dönüşler yaşattı" diye itiraf etti.
Keeley; "Hala kafam karıştı. Bunun olduğunu ve yoluma devam ettiğimi kabul edebilirim ama bunu düşündüğümde hâlâ bunun şokunu hissediyorum" dedi.
