Siyasi olaylar ve de Ermeni kimliği nedeniyle memleketi Türkiye'den 1949'da kaçan ve sürgünde yaşadığı Moskova'da ölen ressam Jak İhmalyan, dün İstanbul'da bir sergiyle anıldı. 90. doğum günü nedeniyle hazırlanan kitabın da tanıtıldığı geceye, Jak İhmalyan'ın dostu ünlü fotoğrafçı Ara Güler, 17 yıl sonra Türkiye'ye gelen oğlu Vaçe, Ermeni cemaatinin önde gelen isimleri ile çok sayıda sanatçı katıldı. Babasının bazı tablolarını ilk kez gördüğünü söyleyen oğlu Vaçe İhmalyan, " Babam Türkiye hasretiyle öldü. Resimlerinin özünde hep memleketi vardı. Her tablosunda memleketini resmetti. Türkiye'yi de hep içinde taşıdı. Keşke bugünleri görebilseydi" dedi. Yunanistan Konsolosluğu Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen gecede İhmalyan'ın dünyanın dört bir tarafından toplanan 50'e yakın tablosu ve çizimleri büyük ilgi gördü. Bir Zamanlar Yayıncılık'tan çıkan "Jak İhmalyan - Sürgünde Bir Yaşam" adlı kitabın editörü Mayda Saris, ise kitapta bir sanat yolculuğunun yanı sıra İhmalyan'ın çalkantılı yaşam öyküsüne de yer verildiğini belirtti. Ressamı Moskova'da birkaç kez ziyaret eden fotoğrafçı dostu Ara Güler kitaba yazdığı önsözde, "Moskova'da tanınmış bir sergisi düzenlenmişti. O gün bir sürü fotoğraf çektim. Şimdi bu fotoğraflar kitabın görsel malzemeleri arasına girdi. Ben de bu maceranın sonunda bir şeye yaradım diye memnunum" dedi.
ERMENİ VE KOMÜNİST
1922 İstanbul doğumlu İhmalyan, liseyi bitirince Komünist Partisi'ne üye oldu. 22 yaşında işkencelere maruz kaldı. İki yıl sonra gönderildiği Harbiye Askeri Cezaevi'nde Aziz Nesin ile dost oldu. Nesin, ressam dostu için "Polisler ona iki kez kızardı; hem komünist hem de Ermeni olduğu için" derdi. Cezaevinden bir yıl sonra çıktı ve 1949'da önce Beyrut'a kaçtı. Sanat ve siyasete yurt dışında da devam etti. 1978'de Moskova'da öldü; Ermenistan'da gömüldü.