Eurovizyon şarkınının açıklanacağı akşam "Bana Bir Saz Verin"i yeni Eurovizyon şarkımız olarak anonslayan koca koca TV kanalları oldu. Medyanın Can Bonomo'ya yabancılığının bu süreçteki etkisi nasıl oldu? Bir avantaj olmuş olabilir mi sizin için?
Aslında albümümden dolayı çoğu kanal ve gazete beni tanıyordu. Eurovizyon beni tanımayanlara da ulaşmam için güzel bir fırsat oldu.
Şarkıyla ilgili en temel eleştiri yıllardır süre gelen İngilizce Türkçe meselesi. "Şarkıyı İngilizce söyledim, çünkü" desem, cümleyi nasıl tamamlarsınız?
Ben müziğimde anlatıya çok önem veriyorum. İngilizce benim hakim olduğum evrensel bir dil. Bin kişiye derdimi anlatacağım yerde on kişiye anlatmamak adına iyi bir tercih olduğunu düşünüyorum.
Koreografiyle ilgili de bazı çekinceler dile getirilmişti! Bildiğim kadarıyla sahne çalışmaları da hızla devam ediyor. Sahnede nasıl bir Can Bonomo izleyeceğiz? Hatırı sayılır bir dansöz beklentisi de var.
Koreografi için Candaş Baş ile çalışıyoruz. Güzel bir şov hazırlıyoruz.
Giyeceğiniz kıyafetle ilgili netleşen bir detay var mı? Yükseklerde gözümüz yok; bir renk, kumaş türü, herhangi bir aksesuar bile bizi kurtarır!
Stylingimi Umut Eker yapıyor. Çalışmalarımız devam ediyor.
Kondisyon meselesi de çok konuşuluyor. Kondisyonunuz ne durumda şu an, özel uyguladığınız bir program var mı?
Şimdiye kadar çoğu sanatçının çalıştığı doktorum İsmail Koçak ile ses egzersizleri yapıyoruz. Spor yapıyorum ve İsmail Bey'in belirlediği şekilde besleniyorum.
En sevdiğiniz Eurovizyon şarkısı hangisi? Türk Eurovizyon tarihinde ya da genel olarak, hangisi aklınıza gelirse!
Bu güne kadar Eurovision'da Türkiye'yi temsil eden her müzisyenimiz kendi dalında çok başarılı ve iddialı müzisyenlerdi. Son zamanlarda aklımda en çok kalan Alexander Rybak var.
Eurovision'da Rusya adına yaş ortalaması 70 olan Buranovskiye Babushki topluluğu yarışacak. Rus rakibinizi dinleme imkânınız oldu mu? Rus nineler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Buranovskiye Babushki' yi hayat dolu buluyorum. Bana fazlaca ilham ve mutluluk veriyorlar. İnsanlara bu yarışmanın aslen ne için yapılıyor olduğunu bir kez daha hatırlama fırsatı verdiler. Yıllar sonra geriye kalacak olan şeyler toplum ve sanat olacaktır. Bunu tane tane anlatmaya ihtiyaç duymadan, bir manifesto betimlemeksizin sadece gülen gözleriyle şarkı söylemeleri bu yarışmanın ruhuna dair en samimi ve en somut anlatı olarak hatırlanacak. Benim favori adaylarım onlar.
Yavaş yavaş Bakü'ye gidecek olursak Eurovizyon üstadı Bülent Özveren Love Me Back'in yarışmada başarılı olacağını düşünüyor.Eurovizyon'u u kadar iyi bilen birinin bu desteği sizi rahatlattı mı?
Bülent Özveren dünya müziği ve müziğin duruşu ile ilgili fazlaca bilgiye sahip bir adam. Böyle bir birikime sahip olan birinin yaptığım müziği destekliyor olması beni memnun ediyor.
Bülent Özveren demişken 'komşucu ülkeler'den bahsetmemek olmaz. Onlardan puan alabileceğimizi düşünüyor musunuz? Misal İskandinav ülkelerinden puan bekliyor musunuz?
Ben işin politik boyutlarını düşünmüyorum. Aslen önemli olan şey alacağımız puan değil, onların gözünde kendimizi konumlandırdığımız yer olmalı. Sağlam bir duruş ve sağlam bir müzikle kültürümüzü dış ülkelere taşımamız için güzel bir fırsatımız var. Benim için birincil olan şey bu fırsatı iyi değerlendirmek ve sanat yapmak.
İzmir'e olan sevginizi biliyoruz. İzmir'den Azeraycan'a bir şey götürecek misiniz yanınızda? Bu yanımda olmazsa Bakü'ye gidemem dediğiniz bir şey var mı?
Annemden ve dedemden kalan iki tane nazar boncuğum var. Yakın bir geçmişte elime geçtiler. Onlar olabilir.
Biz bu sene Bakü'de 'iyi bir adam'ın Eurovizyon'u kazanması için 'can'dan destek olacağız. Siz yarışmanın seneye Türkiye'de yapılma ihtimalini nasıl görüyorsunuz?
Güzel bir iş çıkaracağımızdan eminim. Yarışmanın sonucu bu doğrultuda nasıl etkilenir bilemem. Benim için önemli olan iyi bir adam olarak gidip iyi bir adam olarak dönmek. Netice ne olursa olsun beni candan destekleyen insanların desteklerini sürdürmesi olur.