U2'nin internette izlenme rekorunu
kıran Türk kemancı: Özgür Baskın
Ercüment Şener
ercument_sener@yahoo.com
Özgür Baskın ismini Google'da arayın ve neredeyse hiçbir kayıta rastlayamazsınız. Özgür'ün izini sürebilmeniz için çok dikkatli ve sabırlı bir internet kullanıcısı ya da Youtube Senfoni Orkestrası hakkında azılı bir araştırmacı olmanız gerekir.
Oysa Özgür, teorik olarak klasik müzikte dünyanın en iyi 101 sanatçısından biri.
O, Youtube Senfoni Orkestrası'nın 2011 kadrosundaki tek Türk. 46 ülkeden internet üzerinden video seçmelerine katılan ve ön jüri tarafından seçilen 300'den fazla sanatçı arasından halkoyuyla belirlenen 101 genç yetenekten biri.
Youtube, Özgür'ü bu muhteşem videoyla tanıtıyor:
Özgür Baskın'ın üyesi olduğu "2011 model" Youtube Senfoni Orkestrası, "Grand Finale (Büyük Final)" olarak adlandırılan konserini 20 Mart 2011 günü Sydney Opera Evi'nde verdi. İnternetten canlı yayınlanan konser, canlı olarak 11.1 milyon, ilk 24 saat içinde 19.1 milyon ve cep telefonundan ise 2.8 milyon kişi tarafından izlendi. Toplam 33 milyon izlenmeyle, "Dünyanın internetten en çok izlenen canlı müzik olayı" unvanının sahibi oldu. Ve bu alanda daha önce bu alanda 10 milyon izlemeyle dünya rekorunun sahibi olan ünlü rock grubu U2'yi tahtından indirdi. Sadece bu istatistikle bile, Özgür'ün internetten yayınlanan daha ilk konserinde U2'nin solisti Bono'dan daha fazla izlendiğini, gitaristi The Edge'den dünya çapında daha popüler olduğunu söyleyebilirsiniz.
Özgür Baskın, kanımca internet çağının gerçek bir mucizesi. Ya da şöyle ifade etmek daha doğru olur: Klasik müzik alanında gerçek bir yetenek olan Özgür, internet sayesinde, bir mucizeye tanık oldu, hatta öznesi sıfatıyla bir mucizenin yaratılmasına katkıda bulundu.
Bu videodaysa, Özgür'ün 20 Mart 2011 günü tarihi konsere 45 dakika kala Sydney Opera Evi'ne yürürken çektiği videoda heyecanına tanık olabilir, Youtube Senfoni'ye seçilmesini sağlayan performansını izleyebilirsiniz.
Özgür Baskın, klasik müziğin bir yaşam biçimi olduğu bir ailede büyümüş. Ankara Devlet Konservatuarı'nın ardından Almanya'da Hochschule für Musik und Theater Rostock'ta eğitim almış. Doktorasını ise Lodz Müzik Akademisi'nde yapıyormuş. Keman ve piyanonun yanısıra kendini "Linux ve açık kaynak" fanatiği olarak tanımlıyormuş. Muş diyorum çünkü Özgür ile tanışma ayrıcalığını henüz yaşayamadım.
Böylesine büyük bir başarıya imza atmış bir yeteneğimizin medyamız tarafından fark edilmemesi ve ülke gündemine taşınmaması ise bize çok şey anlatıyor. Simon Bolivar Gençlik Orkestrası'nın Türkiye konserleri sırasında hissettiğim ancak dillendiremediğim düşüncemi bu sayede şekillendirebildim. O da, klasik müziği de herşey gibi sırf popüler olduğu zamanlarda ve içeriklerde popülerleştirdiğimiz, ancak toplum olarak özümsemekten, hissetmekten, yaşamaktan ve alkışlamaktan çok uzak olduğumuz gerçeği. Özetle ve su içinde "mış gibi" yapıyoruz. İşte bu nedenle Simon Bolivar Orkestrası'nı yaratan "El Sistema"yı dünyaya Venezüella hediye ediyor, Türkiye ise bu mucizeye sadece "izleyici" kalıyor.
İşte sırf bu nedenle, toplumsal bir farkındalık ve uyanış anına kadar, internette herkes hayallerine ulaşmakta "Özgür", o hayallere ulaşmak içinse "Baskın" basanındır.
Türk toplumu olarak her ne kadar damarlarımızda hissetmesek de bu gururu bizlere yaşattığın için teşekkürler ve kendi mucizeni yarattığın için tebrikler Özgür Baskın.
Youtube Symphony Orchestra programı ile ilgili ayrıntılı bilgiye
http://www.youtube.com/symphony adresinden ulaşabilirsiniz.