376 aylık gurbetin 30 Temmuz'da sona ereceğini açıklayan Burkay, "Kimseye kırgın değilim, insanlarımızın barış ve demokrasi mücadelesine katkıya geliyorum. Ülkemiz çok zaman kaybetti." dedi.
Kemal Burkay, yurda dönüşü konusuna açıklık getirdi. 31 yıldan beri İsveç'te yaşamak zorunda kalan Kürt şair ve siyaset adamı Kemal Burkay, Türkiye biletini aldığını açıkladı. 30 Temmuz Cumartesi günü saat 12.20'de kalkacak THY uçağıyla Stockholm'den hareket edip 16.45'te İstanbul Atatürk Havaalanı'na ineceği bilgisini veren Burkay, dönüş duygularını ve dönüş sonrası planlarını da Cihan muhabirine anlattı
1980 yılı Nisan ayı başında Türkiye'den ayrıldığını, 12 Eylül darbesinin ardından arandığı için ülkeye dönemediğini belirten Burkay şöyle devam etti: "Yurttaşlıktan çıkarılanlar arasındaydım. Özal döneminde, 1992 yılında çıkarılan bir yasa ile yurttaşlığımız iade edildi. Daha önce 1993 yılında da, dönemin İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, ülkeye serbestçe gidebileceğimi söylemişti. Ama o yıllar ortam çok kötüydü, çağrıyı gerçekçi bulmadım ve dönmedim." Yaklaşık 1 yıl önce dönüş kararı verdiğini, ilk iki cildini yayınladığı anılarının kalan iki cildini de baskıya hazır olacak şekilde tamamladığını söyleyen Burkay, dönüş için seçimlerin geçmesini beklediğini ekledi.
BU KADAR UZUN SÜRECEĞİNİ DÜŞÜNMEMİŞTİM, AMA MÜCADELEMİ HİÇ BIRAKMADIM
Uzun süren gurbet yıllarıyla alakalı duygularına dair ise Burkay, "Yurttan ayrıldığım zaman gurbetliğin bu kadar uzun süreceğini düşünmemiştim, ama uzun sürdü. Cunta çekildiği zaman da arkasında kendini aratmayacak bir kanuni altyapı ve kurumlar bıraktı. Onu izleyen sivil yönetimler ise bu çarka pek dokunmadılar. 12 Eylül Anayasası zaman zaman yamalansa da h'l' duruyor. Umarım o da artık sonuna geldi." şeklinde cevapladı.
Bu uzun süreçte neler yaptığı, zamanın nasıl geçtiği şeklindeki soruya ise Burkay şu cevabı verdi: "Çok uzun süre ülkeden uzakta kalsam da yılmadım, yılgınlaşmadım. Koşullara uyum sağladım ve hem siyasal çalışmalarımı sürdürdüm, hem de edebi alanda ürünler verdim. Bunda çağımızın sunduğu olanakların da sanırım payı var. 1980'li yıllar ve sonrası iletişim olanakları bakımından geçmişten çok farklı. Televizyon, internet, cep telefonu uzakları yakın kılıyor. Ülkede olup bitenleri anı anına izleyebiliyorsunuz. Ayrıca Avrupa'nın her ülkesinde, ülkeden insanlarımız var, her kentte bir koloni oluşturuyorlar. Bulunduğumuz kentlerde eş-dost eksik değil. Yakınlarımın bir bölümü de yanımdaydı. Öyle olunca insan kendisini bu ülkelerde fazlaca yabancı görmüyor"
Yazılarının ülkede arkadaşlarının çıkardığı yayınlara hep yansıdığını, kitaplarının yurt içinde de basıldığını ifade eden Burkay, üzerinde uzun dönemler medya ambargosu olsa da zaman zaman gevşediğini vurguladı.
ÜLKE ÇOK ZAMAN KAYBETTİ, SORUNLAR AĞIRLAŞTI
Burkay, "Bütün bunlar, 31 yılımı ülke dışında geçirmeye mecbur kaldığım gerçeğini değiştirmez. Ülkede olup özgürce siyaset yapmamızın etkisi başka olurdu. Bundan yoksun kılınmamız ülkeye bir şey kazandırmadı, aksine çok şeyin yitirilmesine yol açtı. Sorunlar çözümsüz kaldı, ağırlaştı. Çok zaman kaybettik" şeklinde sözlerini sürdürdü.
Cihan'ın, yaşananlardan dolayı bir kırgınlığının, kızgınlığının olup olmadığı şeklindeki sorusuna ise Burkay "Yine de kırgın değilim. Ülkeye gelecek olmaktan mutluluk duyuyorum. Bundan böyle de insanlarımızın hak ve özgürlük mücadelesine, demokrasi ve barış için mücadeleye katkı sunmaya çalışırım." cevabını verdi.
İKLİM DEĞİŞİR, AKDENİZ OLUR, GÜLÜMSE!
Sezen Aksu'nun da okuduğu, Kemal Burkay'a ait meşhur 'Gülümse' şiirinin dizeleri şöyle:
"Hadi gülümse bulutlar gitsin
İşçiler iyi çalışsın, gülümse
Yoksa ben nasıl yenilenirim
Belki şehre bir film gelir
Bir güzel orman olur yazılarda
İklim değişir, Akdeniz olur, gülümse.
Sazlarım vardı, ırmaklarım vardı çok
Çakıltaşlarım vardı benim
Ama sen başkasın anlıyor musun
Tut ki karnım acıktı, anneme küstüm
Tüm şehir bana küskün
Bir kedim bile yok anlıyor musun
İklim değişir, Akdeniz olur, gülümse."