Kur'an-ı Kerim'in Kehf Suresi'nde bahsi geçen mağara, Hristiyan ve Müslümanlar tarafından kutsal sayılıyor. Mağara, diğer semavi dinlerin kitaplarında da yer almasıyla kendini özel kılıyor.
Halk arasında "Yedi Uyurlar Mağarası" olarak da bilinen mağara, yılın 12 ayında yerli ve yabancı turistleri ağırlıyor. Gizemli hikayesi ve mistik yapısıyla ziyaretçilerin ilgisini çeken Ashab-ı Kehf, dua edip, dilek tutmak isteyenlerle dolup taşıyor.
Ashab'ı Kehf Mağarası'nın sarkıtlarından akan suyu içen ziyaretçiler, yüzlerine sürerek şifa bulacaklarına inanıyor.
"Ashab'ı Kehf'e her zamankinden daha çok ihtiyacımız var"
Tarsus İlçe Müftüsü Hayri Erenay da yaptığı açıklamada, Ashab'ı Kehf'in ilçenin manevi bir dinamiği olarak, dünyanın çeşitli ülkelerinden inanç turizmi bağlamında ziyaretçiler ağırladığını kaydetti.
Erenay, Ashab-ı Kehf gençliğinin, inanç ve ideal sevdası için mücadele ettiğini, tarihte de olayları ve mucizeleriyle ölümsüzleştiğini ifade ederek, Yemliha, Mekselina, Mislina, Mernuş, Debernuş, Şazenuş ve Kefeştatayyuş'un uyuduğu sırada 309 yıl boyunca kapılarında bekleyen köpekleri Kıtmir'in davranışının da "Allah'ın sevdiği ve koruduğu kullarının peşinde beklemek, en azından Kıtmir'i olabilmek" anlamında edebiyattaki yerini aldığını anımsattı.
Erenay, mağaranın sarkıtlarından akan suların şişelere doldurulması, şifa amacıyla yüzü sürülmesine ilişkin de şöyle dedi:
"Orada büyük bir mucize yaşandığı için insanlarımız bunu teberrüken yapıyorlar ama bunların kutsiyetine dair herhangi bir hadis veya ayet yok. Ölümden sonra nasıl dirileceğini göstermek için Allah 7 genci 309 sene orada korumaya almıştır, bedenlerini çürütmemiştir. Olayın yaşandığı yere hürmeten orası ziyaret edilir ama bu suların şifa mantığıyla götürülmesi bizim dinimizde kaynağı olmayan bir şeydir. Vatandaşlarımıza bunu önermiyoruz. Dünyada tek şifalı su Kabe'den çıkan zemzemdir. Ziyayetçilerimizden oradaki mucizeyi düşünmelerini tavsiye ediyoruz."
Üç aylarda ziyaretçi sayısının arttığına dikkati çeken Erenay, orada yattığı rivayet edilen 7 kişiden dilek dilenmesi yerine, Allah'a, bu kişilerin hatırına dua edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.