11 Kasım 1918'de, New Orleans halkı 1. Dünya Savaşı'nın bitişini kutlarken; bir bebek 86 yaşındaki bir adamın fiziksel görünüşü ile doğar. Bebeğin annesi doğumdan kısa bir süre sonra ölür ve babası, Thomas Button, bebeği huzurevinin önüne bırakır. Huzurevinde çalışan Afrikalı-Amerikan çift Queenie (Henson) ve Tizzy (Ali) bebeği bulurlar. Hamile kalamayan Queenie, bebeği kendi üstüne almaya karar verir. Bebeğe Benjamin ismini verir.
Hikâyenin akışında, Benjamin'in fiziksel gelişimi başlar. 1930'da hâla yetmişlerinde görünürken, büyükannesi huzurevinde yaşayan Daisy (Fanning) ile tanışır. Benjamin ve Daisy birlikte oynarlar.
Birkaç yıl sonra, Benjamin, Kaptan Mike nedeniyle New Orleans rıhtımındaki bir römorkörde çalışmaya gider. Boş zamanlarında, Mike, Benjamin'i barlara ve genelevlere götürür. İlk gittiğinde Benjamin, babası olduğunu belli etmeyen Thomas Button'la tanışır. Sonra, uzun dönem iş için New Orleans'tan ayrılır.
Rusya'da, Benjamin, Elizabeth Abbott (Tilda Swinton) adlı bir İngiliz kadınla tanışır ve ona aşık olur. Yeni evli Elizabeth eşiyle birlikte İngiliz hükümeti adına casusluk yapmaktadır ve Benjamin'le bir işi vardır. Bir gün, 8 Aralık 1941 sabahında (Pearl Harbor Saldırısı'ndan sonra) Elizabeth beklenmedik şekilde ayrılır ve arkasında bir not bırakır: Seninle tanışmak güzeldi.
1945'te, Benjamin New Orleans'a döner ve yine Thomas Button'la tanışır. Thomas kendisinin babası olduğunu söyler ve Benjamin'e ev, Button aile şirketini de içeren bütün servetini miras olarak bırakır.
Benjamin, Daisy'nin New York'ta başarılı bir dansçı olduğunu öğrenir. Benjamin, New York'a Daisy ile tanışmaya gittiği zaman, Daisy'yi başka bir dansçıya aşık olmuş olarak bulur. Sonra, Paris'teki dans turu sırasında, dans kariyerini engelleyen, bir araba kazası geçirir. Benjamin Daisy'nin arkadaşlarından birinden telgraf alır ve hemen onu bulmak için Paris'e gider. Daisy'nin Benjamin'i gördüğündeki ilk yorumu Mükemmelsin olur. Sonra Daisy, Benjamin'e sırtını döner ve hayatından çıkmasını söyler. Daha sonra, Daisy, güçlü fiziksel terapilerden geçerek yürümeye yeteneğine tekrar kavuşur.
1962'de, Benjamin New Orleans'a geri döner. Yeniden Daisy ile görüşür ve ona aşık olur. Benjamin, Thomas Button'dan miras kalan evi satar ve Daisy ile bir dubleks apartmana taşınırlar. Çift, Daisy'nin yaşlanırken Benjamin'in gençleşmesi olayıyla mücadele ederler. Birkaç yıl sonra çiftin Caroline adında bir çocukları olur. Benjamin, devamlı ters yaşlanma nedeniyle, uzun süreli gerçek bir baba olamayacağına inanır ve Caroline bir yaşına geldiğinde, bütün servetini ve ait olduklarını Daisy'ye bırakıp ayrılmaya karar verir.
Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi, F. Scott Fitzgerald'ın 1922 yılındaki çıkarttığı kısa öyküden uyarlanmış 2008 yapımı film. Yönetmeni David Fincher, senaryo yazarı ise Oscar ödüllü senarist Eric Roth'dur. Filmin başrollerini Brad Pitt ve Cate Blanchett paylaşmıştır. Ayrıca, film en iyi film dalında Oscar Ödüllerine aday gösterilmiştir. Fakat kazanamamıştır.