"Burjuva uygarlığında yanlış giden neydi? Burjuva uygarlığı her şeyi yıkıp tahrip eden, her şeyi dönüştüren bir üretim tarzına temellenirken, fiili işleyişi, kurumları, siyasal ve değer sistemleri, (genişleyebilir ve genişleyecek bir kesimi oluşturmakla birlikte) bir azınlık tarafından ve o azınlık için tasarlanıyordu. Meritokratik bir yapısı vardı (bugün de hâlâ aynı yapıdadır), yani ne eşitlikçi ne de demokratikti."
"Gerek kapitalist gelişmenin gerekse burjuva uygarlığının mantığı, kendi temelini, ilerici bir elit azınlığın idare ettiği, çoğunluğun (bu sistem istikrar, huzur ve kamu düzenini, ayrıca yoksulların mütevazı beklentilerini güvence altına aldığı müddetçe) tolere ettiği ve hatta belki de onayladığı bir toplumla kurumlarını yıkmaya mecburdur."
"Dolayısıyla bu kitap, burjuva toplumunun 1914'ten sonraki kuşakla birlikte -bir daha geri dönmemek üzere- kaybolmasının ardından, o toplumun sanatı ve kültürüne ne olduğu hakkında bir kitaptır. İnsanlığın, Orta Çağların 1950'lerde ve 1960'lı yıllarda yeryüzünün yüzde seksenlik bölümü için aniden sona ermesinden beri geçirdiği, her şeyi kapsayıcı sismik değişikliğiyle bir yönü hakkındadır."
Eric Hobsbawm ölmeden önce yayına hazırladığı son kitabı olan Parçalanmış Zamanlar'da, hem sanatların güzel çağının çiçek açmasını yaratan hem de dağılmasının tohumlarını barındıran koşulları (yani paternalist kapitalizmi, küreselleşmeyi ve toplu tüketici toplumunun ortaya çıkışını) irdelemektedir. Bu kapsamda, 'özgür entelektüel'in altın çağının sona erişi, unutulmuş büyük insanların hayatları, sanat ile totalitarizm arasındaki ilişki, ayrıca sürrealizm, kadınların özgürleşmesi ve Amerikan kovboyu miti gibi konular, bu kitapta, çalışmanın ana fikriyle bağıntılı olarak ele alınan meselelerdir.