3. Özetle; yarışmalar müziği kurtarmaz. Zaten müzik kurtarılacak birşey değildir. Kurtarılması gereken müzik sektörüdür. Müzik yarışmaları sadece kanalın reytingini, yapımcının gününü ve jüri üyelerinin popülerlik seviyesini kurtarır.
Haftaya damga vuran olaylardan biri Türkan Şoray'ın Atatürk Havalimanı'nın VIP kapısını Devlet Sanatçısı kullanmak istemesi, görevlinin ona kartını sorması şeklinde basına yansıyan olaydı. Siz bu meselede kimin tarafındasınız?
Türkan Şoray'a müthiş bir hayranlık duymakla beraber okuduğum haberlere dayanarak bana burada görevli haklı gibi geliyor. Görevli Türkan Şoray'ın devlet sanatçısı olduğunu bilmek zorunda değil, kimseyi tanımak zorunda da değil, görevli sadece ve sadece görevini yapmak zorunda. Bazen ünlülere kasten kötü davranıldığına şahit oluyorum, hani sırf işgüzarlıktan ancak Türkan Şoray da olsa bir görevli kartını sorduğunda çıkarıp göstermesi gerekir. Bunda gurur yapacak birşey yok. Tabii orada yaşananları tam bilmediğimiz için de yüzde yüz emin olarak bu soruya cevap vermem doğru değil.
Madonna bu yaz ikinci kez Türkiye'ye geliyor! 'Biletler tükendi' haberleri yaptık, sonra sınırlı bir müjde geldi, ikinci satışlar için. Madonna ismi siz heyecanlandırıyor mu? Tek isim şansınız olsa bu yaz için siz kimi dinlemeyi tercih ederdiniz Türkiye'de!
Heyecanlanmamaya imkan yok. Madonna müthiş bir isim ve Madonna konseri de müthiş bir konser olacak. Böyle önemli bir organizasyona imza atan BKM ve GNL'i tebrik etmek gerek. Bu yaz tek bir konser şansım olsaydı oyumu Adele'den yana kullanırdım. Sıcağı sıcağına bomba gibi bir konser olurdu.
Fatma Girik'in adını taşıyan kitapta 'aldatma' ile ilgili açıklamaları basına yansıdı: 'Aldatılırsam mahvederim, evden kovarım'... Yok böyle bir şey; gerçekçi değil. Aldattıysa aldattı; ne yapalım canım! İşte benim gibi güzel bir kadını aldattı adam. Bir kere yattı kalktı diye ne oldu yani. Ne olur ki? Eğer bu adamı seviyorsan duymazlığa gelirsin.' Nasıl değerlendiriyorsunuz Fatma Girik'in bu açıklamalarını?
Valla bu sürpriz bir açıklama değil. Bin kere duyduk böyle sözleri. Kimi aldatılırsa asla affetmeyeceğini söyler, kimi sadece cinsellik yaşanmışsa bunu görmezden gelebilir. Benim yorumum da şudur; herkes kendi bilir. Her ilişki başkadır, her insanın 'aldatılma' algısı başkadır, her insanın tepkisi başkadır ve bu işler büyük konuşmayı kaldırmaz. O yüzden Fatma Girik'in açıklamalarına saygı duyuyorum, onun tercihi. Ben aldatılsam ne yaparım diye sorarsın şimdi, işte onu bilemiyorum.
CMYLMZ'ın basınla ilişkisini evlilikten önce ve evlilikten sonra şeklinde ayırmak gerekecek galiba. Cem Yılmaz için 'o eski halinden eser yok şimdi' minvalinde yazılar gelmeye başladı bile! Cem Yımaz artık çok huysuzmuş! Cem Yılmaz nasıl kurtulur?' Böyle bir formül var mı?
Tamamen saçmalık! Adamı evlenince huysuz ilan ettiler, neden? Çünkü istedikleri bilgi akışını sağlayamıyorlar. Rahatsız etmek istiyorlar. Uyduruyorlar ki konuşsun. Konuşsun ki daha çok uğraşsınlar, haber yapsınlar. Ortada gerçekten bir saçmalık var. Cem Yılmaz'a huysuz dedikleri görüntüleri de izledim huysuz falan değil sadece sessiz ve soluklanmak istiyor. Kolay mı her dakika kameralarla yüzyüze olmak, kolay mı hep sırıtmak. Cem Yılmaz'a yüklenen nasıl bir misyondur. Allah kolaylık versin.
Ali Eyüboğlu bu hafta İnsanları öldürüp sabun yapan Hitler'in bir şampuan reklamında oynatılmasını eleştirdi. Siz ne düşünüyorsunuz Hitler'li şampuan reklamı hakkında?
Reklamı görmedim.
Ve beklenen oldu! Ajdar üç günde bestelediğini söylediği şarkısı 'Şahdamarımsın'la tekrar arz-ı endam etti! Dinleme fırsatı buldunuz mu şarkıyı?
Dinleme fırsatım vardı ama dinlemedim. Hangi haber sitesini açsam karşıma çıktı Ajdar'ın şahdamarı. Şarkıya tıklasam neyle karşılaşacağım üç aşağı beş yukarı zaten belli, dinlemeye gerek yok, öyle saçma bir zamanım da yok. Gülben Ergen'in mesajı millete eğlence oldu işte. Normal.
Bu hafta müzikle ilgili bir diğer gelişme de Cemil İpekçi cenahından geldi. İpekçi modaya el atan Ajda Pekkan'a inat albüm çıkarmaya karar vermiş! İpekçi sesini orumak için sigarayı bile bırakmış. Nasıl değerlendiriyorsunuz bu haberi?
Cemil İpekçi'yi de Ajda Pekkan'ı da çok severim. Bu haberin nedense ciddi olmadığına inanıyorum. Cemil İpekçi neden albüm çıkarsın ki. Çıkarırsa da canı sağ olsun. Müzik yapmak serbest. Ha bu arada Ajda Pekkan'ın modaya el atmasına karşı çıkılmasını doğru bulmuyorum. O bir stil ikonu, o ne giyse kadınlar almak istiyor neden bunu profesyonelliğe dökmesin, neden bunu paraya ve işe çevirmesin? Dünyada birçok star bunu yapıyor.
Sigarayı bırakmak demişken, sizin sigarayı bırakmanızla ilgili formül isteyenler de var, diyetle ilgili bir yazı yazdınız ama sigarayı nasıl bıraktığınızla ilgili bir tüyo almak mümkün müdür acaba?
Öyle bir sırrım olsa hemen söylerdim. Bilmemne ilacı kullandım, şuraya seansa gittim gibi bir durumum yok. Ben küt diye bıraktım. Bir gün içtiğim sigaradan zevk almadığımı fark ettim ve zevk almadığım, öksürdüğüm, koktuğum bir şeyi neden içiyorum ki diye düşünüp bıraktım. Bir daha da canım çekmedi. Çok şükür!
Fatih Altaylı'nın bir ödül töreninde söylediği 'Murat Boz da en az Kıvanç kadar yakışıklıymış' sözleri de konuşuldu! "Kıvanç mı, Murat mı daha yakışıklı?" tartışmasını gündeme getirdi! Sizce Fatih Altaylı'yı haklı buluyor musunuz?
Bence ikisi de on numara beş yıldız insanlar. İkisini de yakından tanıyorum. İkisi de yakışıklı ve başarılı. Hepsinden önemlisi de Kıvanç da Murat da adam gibi adam. İnsan gibi insanlar. Birinden birini seçemeyeceğim.
Osmanlı dönemi dizilerine bir yenisi daha ekleniyor. Mustafa Altıoklar, İstanbul Kanatlarımın Altında filmini dizi yapacağını Twitter'dan açıkladı. Fetih 1453 ile ilgili de benzer bir haber gelmişti... Siz başarılı olma ihtimalini nasıl görüyorsunuz bu projelerin?
Artık Osmanlı'dan kusmak istiyorum. Yıllarca bütün yapımcılar durdu durdu şimdi akıllarına geldi. Osmanlı bombardımanı içindeyiz. Hepsinin de alıcısı var. Takdir edersin ki izlemediğim bir film ya da dizi için başarı totosu oynamak istemem. Adama gülerler. İnşallah iyi olur.