2008 yılında kapandıktan sonra 2018'de yıkılan ve 29 Ekim 2021'de tekrar açılan İstanbul Atatürk Kültür Merkezi (AKM), önemli eserleri sanatseverlerle buluşturmaya devam ediyor.
Tarihi silueti ve önemli karakteristik özellikleri korunarak yeniden inşa edilen kültür merkezi, beğenilen akustik salonları ve yeni etkinlik alanları ile de ilgi odağı oluyor.
Bugünlerde AKM'de, Devlet Opera ve Balesi'nin beğenilen eserlerinden Güldestan'a yeniden ev sahipliği yapmanın heyecanı yaşanıyor.
EN FAZLA TURNE YAPAN ESER
Koreograf ve sanat yönetmeni Beyhan Murphy ile müzisyen Mercan Dede'nin beraber ürettikleri Güldestan, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın girişimleri ile "müzik ve dans prodüksiyonu" olarak hayata geçirilmişti. 2004'te Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü'nün Ankara, İzmir, Antalya ve İstanbul Devlet Opera Balelerinden oluşan bir kumpanya ile sahnelenmişti.
Bugüne kadar Mersin, Antalya, Samsun, İzmir, Ankara ve İstanbul olmak üzere 6 Devlet Opera ve Balesi tarafından sahnelenen Güldestan, Devlet Opera ve Balesi'nin en fazla turne yapmış eseri oldu.
AVRUPA'DAN ÇİN'E
Güldestan, Türkiye'nin çağdaş ve geleneksel kültürünü yurt dışına tanıtma amacıyla yapılmış bir prodüksiyondu. Hollanda, Çin, Almanya, Makedonya, Kıbrıs, Bosna, Cezayir, Arnavutluk ve Fransa'da sahnelenmiş; Aspendos Opera ve Bale Festivali, Bodrum Bale Festivali, Bursa Festivali gibi Türkiye'nin önemli festivallerinde de yer almıştı.
BENZERSİZ VE İLK
Eserin modern ve klasik olanı birleştirmenin yanı sıra iç içe geçen elektronik müzik ve geleneksel müzik yaklaşımıyla sahne sanatlarında benzersiz ve ilk olduğu belirtiliyor. Küçük bir canlı orkestra ve Ara Güler'in İstanbul fotoğrafları da sahneye eşlik ediyor.
Eserde Osmanlı döneminden modern İstanbul'a ve nihayetinde Güle varan bir yolculuk anlatılıyor. Çağdaş yazar Orhan Pamuk'tan 17. yüzyılda Evliya Çelebi'ye, tarihi bir göç yoluna uzanıyor. Mistik aurasıyla özünde modern insanın içsel yolculuklarına ayna tutuyor.
