"Bir gülün vedasına sarılmak" başlıklı yazıda Başaran, Özdenören'in "Gül yetiştiren adam" olarak tanındığına işaret ederek, şunları kaydetti:
"Gül bir hakikat remzi olarak geçmişten günümüze akıp gelen o gümrah ırmağın bir yansımasıydı ona göre. Hakikati omuzlamaya ahdetmiş insan için taşıyıcı bir sütundu. Gül insandı, gül üzeri örtülmeye çalışılan, yok sayılan bir ruhun capcanlı timsaliydi. Hakikati yadsıyan bütün küfür şebekelerine, otoriteye, irili ufaklı dünyevî iktidarlara karşı sesli veya sessiz, soylu bir protestomuz var mı? Ne uğruna ve ne için yaşıyoruz? Neleri ne için feda ediyoruz bu hayatta? Arada bir durup kendimize sormamız gereken bu soruların bir müellifiydi Rasim Bey."
Haziran ayında vefat eden Mevlana İdris'i, edebiyatçıların kaleminden okura sunan özel dosyanın ilk yazısında Hüseyin Akın, yazarı "İkindiyazıları" dergisi ile tanıdığını dile getiriyor.
Akın, "Mevlana Celaleddin Rumi'yi siretinde, Evliya Çelebi'yi suretinde gezdiren bir kişilikti Mevlana İdris. Anadolu'yu karış karış gezdiğini biliyorum. Dünyayı görmeden dünyadan gitmenin elemli kaygısını yüreğinde hissettiği için gezmenin bir görme biçimi olduğu bilinciyle yaşardı." ifadesini paylaşıyor.
Güray Süngü'nün "İyi insanlar kendilerini hep", Mehmet Aycı'nın "Yiğit gerek sevilmeye", Kemal Sayar'ın "Mevlana İdris için üzülmeli miyiz?", Cevat Olçok'un "Temiz kalplerin Mevlana'sı", Mustafa Akar'ın "Asla ve daima Mevlana İdris", Saadettin Acar'ın "Mevlana İdris'ten kalanlar", Sibel Eraslan'ın "Hüsran çağında bir derviş: Mevlana İdris, Münire Rumeysa Çakan'ın "Şehirde bir şair: Mevlana İdris, Mustafa Özel'in "Mevlana İdris'in İstanbul'u" ve Kamil Yeşil'in "Mevlana İdris için" yazıları da dergide yer alıyor.
Mevlana İdris'in fotoğraflarının da çokça kullanıldığı dosyayı Yasin Mortaş'ın "Dikenli Gölge" ve H. Salih Zengin'in "Sırasını Bilmeyen Haziran" şiirleri süslüyor.
"MESNEVİ'NİN SURETİNE TAKILANLAR MANADAN NASİPLENEMEZ"
Murat Güzek, "Mesnevi ve onun ilk on sekiz beyti" yazısında, Mevlana Celaleddin Rumi'nin Mesnevi eserinin 25 bini aşkın beyitten oluştuğuna ve 250 civarında irili ufaklı hikaye içerdiğine dikkati çekerek, "Mesnevi'nin sureti ile manası arasındaki ayrımda surete takılanlar manadan nasiplenemez, ancak manadan faydalananların bunu suret aracılığıyla ihata edecekleri de malumdur." diyor.
Müslim Coşkun'un "Vefa yokuşu zordur", Yağız Gönüler'in "Tekne bir tecelligah-ı ilahidir" yazılarının yer aldığı dergide genç öykücü Betül Nurata ile de söyleşi gerçekleştirilmiş.