Antik dünyanın en büyük lahitlerinden biri olarak kabul edilen, Sidamara Lahdi'nin eksik parçası 'Eros Başı' bir asırdan uzun süre sonra yeniden Türkiye'ye getirildi. Tonlarca ağırlıktaki lahit, 1882 yılında Karaman'ın Ambar Köyü'nde Sidamara Antik Kenti'nde, İngiliz Askeri Başkonsolos Charles Wilson tarafından keşfedilmişti. Taşınamayacak kadar ağır olduğu için yeniden toprak altına gömülen lahitten ayrılan yüksek kabartmalardan biri olan 'Eros Başı'nın Londra'ya götürüldüğü anlaşıldı.
Daha sonra Karaman'da bulunan Sidamara Antik Kenti'nde 1898 yılında bir köylü tarafından yeniden görülen lahit günümüzde İstanbul Arkeoloji Müzesi olan Müze-i Hümayun'a bildirildi. Ressam Osman Hamdi Bey'in bölgede yaptığı incelemeler sonucu İstanbul'daki müzeye taşınmasına karar verilen dev lahit zamanın koşullarında mandalarla çekilerek merkeze taşındı. Tren vagonlarının özel olarak düzenlenmesiyle meşakkatli bir yolculuk yapan muhteşem eser 1901 yılında bugünkü İstanbul Arkeoloji Müzesine ulaştı.
Tarihî eserin Londra'da bulunan Eros Başı kabartması ise Marion Olivia Wilson tarafından babası Charles Wilson'un anısına 1933 yılında Victoria & Albert Müzesine bağışlandı. İstanbul Arkeoloji Müzelerinde bulunan dev lahde de 1930'lu yıllarda Victoria & Albert Müzesi yetkilileriyle yapılan görüşmeler sonucunda Eros Başı'nın plaster kopyası yerleştirilmişti.
"ÖZGÜN HALİYLE ZİYARETE AÇILDI"
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı, 2010 yılında Arkeolog Dr. Şehrazat Karagöz'ün konuyu yeniden gündeme taşıyan araştırmasıyla Eros Başı'nın lahit ile birlikte sergilenmesi konusunu Victoria & Albert Müzesine iletti. Bakanlık ile Müze Direktörü Dr. Tristram Hunt ve ekibinin görüşmeleri sonucu Eros Başı'nın lahdine yeniden kavuşması sağlandı. Eros Başı, 10 Haziran'da, Dışişleri Bakanlığı ve Türk Hava Yollarının desteğiyle Londra'dan Türkiye'ye taşındı. Ağırlığı 30 tonu aşan dev lahde İstanbul Arkeoloji Müzeleri ile Victoria & Albert Müzesi uzman restoratörlerinin ortak gerçekleştirdikleri bilimsel çalışmalarla yerleştirildi. Roma Dönemi milattan sonra 250'li yıllara tarihlenen sütunlu lahit yeniden kavuştuğu özgün haliyle İstanbul Arkeoloji Müzesinde bugün ziyarete açıldı.