Gaziantep'te kurulan Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü, Başkent'te '1. Arkeoloji Şurası' düzenledi. İlk kez düzenlenen şurada Bilim ve Araştırma, Eğitim, Sanat, Turizm ve Tanıtım, Kültür Politikaları ve Müzecilik başlıklarında çalışma yapan komisyonlar, hazırladıkları raporları görüştü.
Programa Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakcı, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep Valisi Davut Gül, Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı ve birçok davetli katıldı.
Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakcı, projenin AB ile Türkiye'nin yürüttüğü ortak bir proje olduğunu belirterek, "Bu önemli projeye verilen emeği gösteriyor. Bende bu vesileyle birkaç şeyi hatırlatmak istiyorum. Aslında bu projeyi bizim Avrupa Birliği (AB) projesi çerçevesinde yapmamız pek mümkün değil. Biz bu projeyi 2014 yılında Mevlüt Bey döneminde sorumluluk alarak başlattık. Kendi alanında ilk proje oldu. Bugün bu güzel proje, tarihi Sinop Cezaevi'nin projesine de ilham kaynağı oldu. Biz tabii 2014 yılından 2019 yılına kadar hazırlık çalışmaları yaptık. Bazı sorunlar oldu ama nihayet 2019 yılında resmi açılışı başlatabildik. Projeyle ilgili birçok şey söylendi, dolayısıyla ben bunları tekrar etmeyeceğim ama şu önemli; bu bir Türkiye-Avrupa Birliği ortak projesidir. Biz her zaman şunu rahatlıkla söylüyoruz. Topraklarımız Anadolu, tarih boyunca Hititler, Lidyalılar, Frigyalılar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Osmanlılar gibi büyük medeniyetlere ev sahipliği yaptı. Bizim ortak kültürümüze, kültürel mirasımıza sahip çıkmamız gerekiyor. Anadolu'yu kazdıkça Avrupa'nın ortak değerlerini birlikte keşfedeceğiz ve bunu birlikte göreceğiz" dedi.
"BU COĞRAFYADA KÜLTÜR BİZİM EN BÜYÜK İLACIMIZ"
Gaziantep Belediye Başkanı Şahin ise kültürel mirasın elçisi olduklarını dile getirerek, "Bugün bu salonda bu güzelliği bizlere yaşatan hocalarımızın ellerinden öpüyorum. Nasıl bir zamanın ruhunu yaşıyoruz. Bakın bir pandemi dönemi geçirdik, gezegenimiz olan dünyamız hasta. Çevresel kalkınmayı sağlayamadık, sosyal barışı sağlayamadık, insani kalkınmayı sağlayamadık, sosyal adaleti ve barışı sağlayamadık ve bugün yaşadığımız bu coğrafyada kültür bizim en büyük ilacımız. İşte onun için buradayız. Birlikten kuvvet doğar, birlikte rahmet var dediğimiz için bugün bunu hep birlikte başarıyoruz" diye konuştu.
"BÖYLE BİR ÜLKEDE İYİ KAZILAR YAPILAMADIĞI İÇİN KAÇAKÇILIK VAR"
Prof. Dr. İlber Ortaylı ise, "Türkiye'nin özlük durumu var, dünyada arkeoloji zengini olan ve insanlara tesir eden tek ülke Türkiye değil. Ama çok objektif olan bir şey var. Türkiye, Akdeniz dünyası içerisindeki en zengin örnekler bulunan ülkedir. Selçuklu İmparatorluğu devrinde en zengin hayatı yaşamıştır ve İran'ın zenginliklerine sadece kervansaraylar yeter. Ama tabii tezatlar var o binaları yaptıran adamın sarayında kayda değer. Şimdi bu şunu gösteriyor; böyle bir ülkede iyi kazılar yapılamadığı için kaçakçılık var" ifadesini kullandı.
Konuşmaların ardından açılış oturumlarıyla 1. Arkeoloji Şurası devam etti.
Üç gün farklı oturumlarla devam edecek şurada, Bilim ve Araştırma, Arkeometri, Dijital Arkeoloji, Eğitim, Sanat, Turizm ve Tanıtım, Kültür Ekonomisi, Kültür Politikaları, Kurum ve Yasalar, Kültürel Miras ve Müzecilik başlıklarında çalışma yapan 11 komisyon, hazırladıkları raporları tartışacak.
Strateji belirlemeye katkı vermeyi ve ilgili uygulayıcılara zaman kazandırmayı hedefleyen şura, tüm sonuçları değerlendirerek arkeoloji dünyası için kısa ve uzun vadeli yol haritası belirleyecek.
Şura sonunda Türk arkeolojisi için bir deklarasyon da oluşturulacak.