Yazar İnanç Türker, tehcir yıllarını farklı bir bakış açısıyla ortaya koyduğu, sancılı bir yol hikayesi diyebileceğimiz Tsidesutyun'dan sonra, adaleti temsil eden en önemli makamlardan biri olan hakimlik görevinin henüz başındaki Adar'ın yıllardır kayıp olan kardeşini bulmak ve onun kaybolmasına sebep olanlardan hesap sormak için yaptığı planları anlattığı ikinci romanı 'Sürgün Köpekler'i okuyucularıyla buluşturdu.
Hakkarili bir ailenin en büyük oğlu ve kitabın baş kahramanı Adar'ın köyden kasabaya giderken kendisini yolcu etmeye gelen ve kasaba dönüşü en sevdiği şey olan gofreti unutmamasını tembihleyen biricik kız kardeşinin ona el salladığı an! Adar'ın zihninde kayıtlı en önemli görüntü ve Türker bu görüntüyü ustalıkla okurun da belleğine tabiri caizse kazıyor. Adar'ın kız kardeşinin kaybolmasındaki en ciddi şüpheliler ise en yakınlarındaki insanlar. Burada, doğu bölgesinde yaşanan akraba ve küçük yaşlardaki evliliklere de örtülü bir gönderme yapan yazar, okumanın, bu sorunları aşabilmenin yegane yol olduğunu gözler önüne seriyor.
Zaman sonra evladının acısına dayanamayarak hayatını kaybeden bir anne ve yokluk içerisindeki baba ve erkek kardeşin negatif yönlü motivasyonuyla kayıp kardeşini bir takıntı haline getiren ve işi, ona ulaşmak adına hukuk fakültesi okumaya kadar götüren bir profilin hikayesiyle baş başa kalıyoruz.
Yazarın, kitabın kurgusu içerisinde yarattığı karakterler vasıtasıyla okurlarıyla özel bilgiler paylaşmayı kendisine adeta bir ödev edindiğini de görüyoruz. Kitaba ismini veren köpekler, yöresel yemek isim ve tarifleri, kadere koltuk çıkan coğrafi bilgiler ve çok daha fazlası.
Okuyucuya birçok duyguyu bir arada geçirebilen Sürgün Köpekler, tüm D&R mağazalarında.
YAZAR HAKKINDA
İnanç Türker, yıllardır sadece kendine ve yakın çevresine yazan bir yazardı. Kısa sürede toparladığı iki romanla kapıyı hızlıca araladı ve akabinde Epona Yayınlarından Kurmaca Akademi etiketiyle iki roman çıkardı. Üçüncü romanı 'Karanlık Replikaları' basıma hazır ve halen dördüncü romanı 'Kharon' üzerine çalışmalarını yoğun bir tempoda sürdürmekte. Yıllarca heybesinde biriktirdiklerini bizlerle paylaşmaya karar vermesi ise, Türk yazın dünyası açısından büyük bir kazanım.