Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybetti. Yavaşca için AKM'de tören düzenlendi. Törene katılan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, ailesine, dostlarına ve sanat camiasına baş sağlığı dileyerek "Eski zaman âlimlerinin son örneklerinden biriydi" dedi.
O BENİ BENDE ONU ÇOK SEVERDİM. BESTELERİNİ ÖNCE BANA OKURDU
Ayten Yavaşça " Yılların getirdiği yavaşça soyadını ondan bana geldiği ve bana hediye ettiği için önce ona çok teşekkür ediyorum. O yavaşça soyadını daima ona yaşatacağım. Onun taşıdığım gururla övünüyorum. Özellikle çok uzun süre hastanelerde kaldık. Çok uğraştılar yaşatmak için. Bebekler gibi baktılar. Herkese çok teşekkür ediyorum. Ben onu o beni çok sevdi. Biz yüzyılın aşıklar kitabına girmiş bir mütemmim cüzüz. O mütemmim cüz şimdi ne oldu? Yalnız kaldı. Çok üzüntülüyüm. Her bestesini evvela bana okurdu" dedi.
ERSOY, "YERİ DOLDURULMAZ BİR İNSANDI"
Sanatalanındaki ilmiyle insanların hayatına dokunduğunu belirten Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Öncelikle yeri doldurulamaz bir insan hazinesine veda etmenin derin üzüntüsü içinde değerli hocamıza Allah'tan rahmet; sizlere, sanat camiamıza ve milletimize başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Tıp elbette çok farklı bir saha ve oradaki hizmetleri, yayınları, makaleleri, kurucu olarak aldığı sorumluluklar ve yetiştirdiği hekimlerle hocamızın hayatı başlı başına bir hayranlık vesilesidir. Bu gerçek, mesai arkadaşlarının ve öğrencilerinin şahsında en güzel şekilde yaşamaya devam edecektir. Ancak Alâeddin Yavaşça birden fazla zirvesi olan ulu bir dağ gibiydi. Şüphesiz hayatı boyunca Türk musikisi vesilesiyle en zarif, en zengin ve özgün şekilde yükselttiği zirve sanat olmuştur. Sanat ruha ve onun duygu dediğimiz dışa vurumlarına hitap etme ilmidir. Prof. Dr. Alâeddin Yavaşça tıp sahasındaki uzmanlığı kadar insanların hayatına sanat alanındaki ilmiyle de dokunmayı başarmış, derin bir iz ve etki bırakmış; "istisna şahsiyet" kavramının içini bütünüyle dolduran bir insandı. Anlatmak gerçekten çok güç. Eski zaman âlimlerinin son örneklerinden biriydi demek sanırım bu anlamda doğru bir ifade olacaktır. Birden fazla alanda ve o alanların gerek idari makamlarında gerek ilmi safhasında gerekse uygulamasında yerine getirdiği vazifelerle, ortaya koyduğu ilmi ve sanatsal eserlerle, yetiştirdiği insanlarla Alâeddin Yavaşça ismi üzerine çokça konuşulması, anlaşılması, araştırılması ve daima faydalanılması gereken engin bir kaynağı ifade eder olmuştur" diye konuştu.
"Bakanlık olarak bu bizim görevimizden öte hocamıza vefa borcumuzdur"
Konuşmasına devam eden Bakan Ersoy, "Sanatçı Alâeddin Yavaşça bestecidir, icracıdır, araştırmacıdır, bilimsel bir kalem ve eğitmendir. Bugün Türk musikisi dendiğinde eğitim kurumlarından basılı kaynaklara, özgün eserlerden bu sahaya hizmet etmekte olan birbirinden kıymetli sanatçılara kadar seste, sözde, kişide nereye bakarsanız bakın hocamızın ismini, izini ve etkisini görürsünüz. Bu öyle büyük bir mirastır ki kelimelere dökmekle değil yaşamakla ve yaşatmakla ancak idrak edilebilir. Bakanlık olarak bu bizim görevimizden öte hocamıza vefa borcumuzdur. Milletimiz ise öz kültürüne nice değerler kazandırmış, duygularına tercüman olmuş, eserleri ile anlarına, anılarına ortaklık etmiş Alâeddin Yavaşça'yı yaşatmayı ve gelecek kuşaklara aktarmayı sürdürecektir. Bundan şüphem yoktur. Ruhu şad, mekânı cennet olsun" ifadelerini kullandı.
Tören dualar ile son bulurken, Yavaşca'nın cenazesi ise öğle vakti Fatih Camisi'nde kılınacak cenaze namazı ile son yolculuğuna uğurlanacak.