Oyuncak bebeklerin Antik Çağ'dan 21'inci yüzyıla uzanan serüveni, kitap oldu. "Çağlar Boyu Bebek" adlı eserde, oyuncak bebeklerin çağlara göre değişimine işaret ediliyor.
MARY LOU YÜRÜYEN VE KONUŞAN BEBEKLER / İNGİLTERE - 1950'LİLER
Serra Kanyak'ın hazırladığı kitapta Türk, Hint, Japon, Çin, Alman, Fransız ve İtalyan bebeklerden oluşan bir seçki yer alıyor. Antik Yunan, Orta Çağ ve Rönesans bebekleri ve balmumu, kitre, ahşap ve plastik bebeklerle zamanı sanatsal ve sosyolojik açıdan yorumluyor.
ARDAHAN DAMAL BEBEKLER
Anadolu'nun bez bebekleri, eserin en dikkat çeken konularından biri. El ve fabrika üretimi nice bebek, içinden çıktıkları toplumun kültürel izlerini taşıyor. 18'inci asırdan Napoliten bebekler var.
Bir asır sonrasında beliren Asya kuklaları, Amerikan yerlilerinin elinden çıkan kabile bebekleri, 20'inci asırdan porselen bebekler, Afrika'nın inanç bebekleri, Rusya'nın matruşkaları, Çin'in lahana bebekleri gibi saymakla bitmeyecek kadar çok türde bebeğin kodları bu eserde aktarılıyor.
SKOOKUM KEÇE BEBEKLERİ
BEBEK DEYİP GEÇMEYİN
Aynı zamanda Rahmi M. Koç Müzesi'nde sanatseverlerin beğenisine sunulan ve 2 bin 200 oyuncak bebeğin bir araya getirilmesiyle oluşturulan "Dünya Bebekleri Sergisi"nin küratörlüğünü de üstlenen Kanyak, kitabıyla el yapımı, fabrika üretimi ya da sanayi ürünü bebekleri farklı bir bakış açısıyla değerlendirme fırsatı sunuyor.
Yapı Kredi Kültür Sanat Yayınları tarafından hazırlanan kitaba bir önsöz yazan Rahmi Koç, bebeklere sadece oyuncak gözüyle bakmamak gerektiğini belirterek "Adeta ülke kültürünün yansımasıdır. Neticede hepimiz bir gün bebek olduk, sevildik ve o küçüklük safhasını yaşadık. Dolayısıyla bebek deyip geçmemek lazım" dedi.