Selçuklu çinisini yaşatma gayesiyle çeyrek asır önce kurulan atölyede üretilen eserler, hem Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne hem de dönemin televizyon dizi ve filmlerinin setlerine gönderiliyor.
Atölyede Selçuklu döneminde sanatçılar tarafından yapılmış önemli eserlerin kopyaları yapılıyor.
Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, yaptığı açıklamada, belediye olarak adını aldıkları Selçuklu medeniyetine vefa gösterme kapsamında çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Bu çalışmalardan birinin de 25 yıllık geçmişe sahip çini atölyesi olduğunu belirten Pekyatırmacı, "Selçuklu, sanat alanında çok büyük eserler vermiş bir medeniyet ve bu medeniyetin ortaya koyduğu eserleri çini atölyemizle yaşatmak istiyoruz." dedi.
"SELÇUKLU ÇİNİ ESERLERİ DEVLET BÜYÜKLERİNE TAKDİM EDİLİYOR"
Pekyatırmacı, bugüne kadar çok sayıda önemli eser ürettiklerine değinerek, "Son dönemde Ahlat'ta yapılan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin açılışı esnasında Ahlat'a kalıcı eserlerden oluşan bir sergi açtık. Orada hem Sayın Cumhurbaşkanımıza hem de sayın Devlet Bahçeli'ye, çini ve seramik eserlerden oluşan bir hediye takdimimiz oldu. Burada ortaya çıkan eserlerin büyük bir kısmını cumhurbaşkanlığına gönderiyoruz ve cumhurbaşkanlığında da özel ziyaretlerde, devlet adamlarına hediye olarak takdim ediliyor." ifadelerini kullandı.
Selçuklu medeniyetini yaşatma anlamında dönem dizileri ve filmlerinde, o döneme ait eserlerin kullanılmasının da önemli olduğunun altını çizen Pekyatırmacı, şöyle devam etti:
"Son yıllarda dönem dizileri çok revaçta. Özellikle de Selçuklu medeniyetini anlatan dönem dizileri var. Bu diziler için burada Selçuklu dönemine ait çini eserleri üretip gönderiyoruz. Dizilerde bu eserler kullanılıyor. Burada üretilen eserlerin hepsi Selçuklu dönemine ait, o dönem üretilmiş, kullanılmış eserler. Bütün çini eserlerimizin mutlaka bir geçmişi var. Eserlerimiz üretilirken, geçmişleriyle ele alınıyor ve bu şekilde üretiliyor, çok da yoğun talep görüyor. Hem özel hediye olarak takdim edilme anlamında talep görüyor, hem de dönem dizileri için çok talep gören bir durumda şu anda."
Atölyede, yoğun emek ve mesai gerektiren çift cidarlı ibrikler, tabaklar, panolar, heykeller üzerinde çalışıldığını belirten Pekyatırmacı, bir eserin ortaya çıkmasının 2 aylık bir süreci kapsadığını dile getirerek, "Çinicilik hem zaman isteyen hem maliyeti yüksek ve sanatsal değeri de olan bir iş. Bu konuda yetişmiş sanatçımız, ustalarımız da sayıca çok az. Hem eserlerin üretilmesi hem de yeni sanatçıların yetişmesi anlamında ciddi faaliyetler yürütüyoruz. 25 yıllık süre içerisinde 3 bin civarında insanımız burada çini sanatını öğrendi." değerlendirmesinde bulundu.
"SELÇUKLU ÇİNİ ESERLERİNİN DAHA GÖRÜNÜR HALE GELMESİNDEN MEMNUNİYET DUYUYORUZ"
Atölye şefi Muammer Işık, atölyede çalışan 6 sanatçının, çinilere talebi karşılamak için yoğun mesai yaptığını söyledi.
Atölyede 2012 yılından itibaren özellikle Selçuklu eserleri üzerine çalıştıkları bilgisini veren Işık, "Şu an eserlerimizde büyük panolar, küçük panolar, heykeller, buhurdanlıklar hepsini çalışmaktayız. Genellikle Büyük Selçuklu ve Anadolu Selçuklu eserleri ortaya çıkarıyoruz. Selçuklu eserlerini günümüze göre yorumluyoruz da, diyebiliriz. Tabii dönem dizileri ve filmleri arttıkça çalışmalarımıza, eserlerimize olan talep de arttı. Bu ilgiden ve Selçuklu çini eserlerinin daha görünür hale gelmesinden memnuniyet duyuyoruz." diye konuştu.