Muhit dergisi, son sayısında, 14 Kasım'da hayata veda eden gazeteci- yazar Ahmet Kekeç'in edebiyat, gazetecilik ve fikir hayatındaki mücadelesi ve katkılarını ele aldı. Dergide, Kekeç'in yanı sıra Necip Tosun, Hasan Aycın, Hüseyin Atlansoy, Sibel Eraslan, Ekrem Kızıltaş, Hüseyin Akın, İbrahim Tenekeci, Mustafa Şen, Mehmet Şeker, Mustafa Akar, Saadettin Acar, Mehmet Hakan Kekeç ve Ervanur Erdoğan da yer aldı.
HİCİV VE POLEMİK USTASI
Editörlüğünü Soner Karakuş'un üstlendiği dergide, sunuş yazısını kaleme alan Tenekeci, "Yeni ve sonsuz bir hayata başladı. Kendisini iyi bir insan olarak tanıdık, bildik. Şahidiz. Bu sayımızı Ahmet Kekeç ağabeyimize ayırmaya, onunla ilgili dosya yapmaya karar verdik. Bir insanın arkasında bu kadar güzel şahitlik bırakması, kazançların en kıymetlisidir" dedi. Kekeç'in çok yönlü edebi kimliğe sahip olduğu belirtilen dergide, Akın "Ahmet Kekeç'in Kaleminden Kalanlar" başlıklı yazısında "Ahmet Kekeç'in tarihe, bugüne ve geleceğe bakışı komplekslerden uzak, hesapçı değil, hasbi, yeri geldiğinde de hesaplaşmacı olmuştur" derken, Tenekeci ile Şeker, Kekeç'in "Kalanlar" kitabının hikâyesini okurla paylaştı. Acar, Kekeç'i 28 Şubat dönemindeki tanıklığını, "Vatanseverlik, halkçılık, insan hakları denildiğinde mangalda kül bırakmayan 'aydınlanmasını tamamlayamamış intelijansiyasımız'ın suspus olduğu hatta ortamı daha çok germek için cuntacıları tahrik ve teşvik ettiği, inançlı insanlara baskının had safhaya ulaştığı, fişlemenin kebapçı ve limonatacılara kadar uzandığı o uğursuz günlerde Ahmet ağabey, savaş meydanındaki bir kahraman gibi destansı bir mücadele veriyordu" sözleriyle dile getirdi. Kekeç'in aynı zamanda bir hiciv ve polemik ustası olduğuna işaret eden Acar, "Özellikle 28 Şubat dönemindeki metinleri, köşe yazarlığının nasıl yapılması gerektiğine dair çok başarılı bir örnektir kanaatimce. Bu sebeple, ince bir mizah duygusunun eşliğinde ve tertemiz bir Türkçeyle yazdığı o yazılar, üzerinden yıllar geçse de aynı tadı veriyor" ifadelerini kullandı.
'KİMSEYE YÜK OLMADAN YAŞADI'
"Bir
Dağım Kalmadı" başlıklı yazıyı kaleme alan usta yazarın oğlu Mehmet Hakan Kekeç, babasını şu sözlerle anlattı: "Babam kimseye yük olmadan yaşadı. Müdanasızdı. Gereğinden fazlasını istemedi. Hastalık teşhisi için sürekli hastaneye gidip geldiğimiz bir gün 'Seni de meşgul ediyorum, işe gidemiyorsun' demişti. Sadece hastalığında değil, hep böyleydi. Nazik bir bulut gibi yaşadı babam. Sessiz ve zahmetsizce..."